Boğazına havuç kaçan bebek, 10 dakikada hayata döndü!
Kahramanmaraş’ta boğazına havuç kaçan 6 aylık bebek, ailesi tarafından hızla hastaneye yetiştirildi, solunum yolu açılıp 10 dakika süren kalp masajıyla hayata döndürüldü
Kahramanmaraş’ta boğazına havuç kaçan 6 aylık bebek, ailesi tarafından hızla hastaneye yetiştirildi, solunum yolu açılıp 10 dakika süren kalp masajıyla hayata döndürüldü
İngiltere’de araştırmacılar, bir tür cilt kanseri olan melanomun, kadın ve erkeklerde kıyafet tercihleri, beden ölçülerindeki farklılıklar ve saç şekilleri gibi etmenler nedeniyle farklı vücut bölgelerinde daha sık görüldüğünü tespit etti
Deniz ve havuzda uzun süre kalmayın!
Deniz ve havuz suyuna uzun süre maruz kalmanın yaz aylarında kulak sağlığını tehdit eden en önemli etkenlerin başında geldiğini belirten Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Berna Yayla Özker, “Kulağa kaçan su kulak kanalının doğal yapısını bozarak, kulak kirinin şişmesine ve kanalın tıkanmasına yol açabilir. Bu durum, bakteri ve mantarların üremeleri için uygun bir ortam yaratır. Nem ve sıcaklık ise bakteri ile mantar gibi mikroorganizmaların hızla çoğalmasına zemin hazırlar. Ayrıca, yüzme sonrasında kulağın yeterince kurulanmaması da kulak kanalı çevresindeki nemin uzun süre kalmasıyla dış kulak yolu enfeksiyonları ve kulak mantarı başta olmak üzere birçok kulak hastalığına davetiye çıkarır” diyor.
1- Yüzdükten sonra kulaklarınızı mutlaka kurulayın
Islak kalan kulak içi bakteriler ve mantarlar için uygun bir üreme alanı oluşturuyor. Bu nedenle, “yüzücü kulağı” adı verilen dış kulak yolu enfeksiyonu, özellikle yaz aylarında sık görülüyor. Kulak sağlığınız için denize veya havuza girdikten sonra kulaklarınızı mutlaka kurulayın. Havluyla kulağınızın dış kısmını silin ve başınızı yana eğerek suyun dışarı çıkmasını sağlayın.
2- Soğuk suya aniden girmeyin
Yeterince klorlanmayan havuzlar ve kirli deniz suları kulak enfeksiyonlarına yol açabiliyor. Özellikle mantar enfeksiyonları (otomikoz) kirli sularda daha sık görülüyor. Aynı şekilde kulağın soğuk suyla ani teması, özellikle dış kulak hassasiyeti olankişilerde enfeksiyona neden olabiliyor.Dolayısıyla, güvenli ve temiz su kaynaklarını tercih etmeniz ve soğuk suya aniden girmemeniz kulak sağlığınız için büyük bir önem taşıyor.
3- Kulak tıkacı kullanın
Havuz veya denize sık giriyorsanız dikkat etmeniz gereken en önemli kural, kulağa su kaçmasını önlemek. Zira, özellikle mikroplu ve klorlu su enfeksiyon riskini çok artırıyor. Bu nedenle, denize veya havuza girerken yüzme tıkaçları kullanmanızda fayda var. Tıkaçların kulağın suyla temasını önleyerek enfeksiyon riskini azalttığını belirten Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Berna Yayla Özker, “Özellikle daha önce kulak enfeksiyonu geçirmiş kişilerde tıkaç kullanımı nüksü önleyici etkiye sahiptir. Ancak tıkaçlar hijyenik olmalı ve her kullanımdan sonra mutlaka dezenfekte edilmelidir” diye konuşuyor.
4- Pamuklu çubuklarla temizlemeyin
Pamuklu çubuklar, kulağın iç kısmını temizlemek yerine, kiri daha da içeri itebiliyorlar. Bu durum kulakta tıkanıklık veya enfeksiyonla sonuçlanabiliyor. Ayrıca, pamuklu çubuklar kulak zarına zarar da verebiliyor. Dünya Sağlık Örgütü, hatalı kulak temizleme alışkanlığının işitme kaybına yol açma riskinin her yaş grubunda yüzde 20’ye yakın olduğunu bildiriyor. Dr. Berna Yayla Özker,bu nedenle kulak temizliğinin sadece dış kısımla sınırlı kalması gerektiğini vurgulayarak, “Gerekirse, kulak kiri kulak, burun ve boğaz uzmanı bir hekim tarafından temizlenmelidir” diyor.
5- Kulaklık kullanımını sınırlayın
Seyahatlerde, plajda veya spor yaparken kulaklıkla uzun süre müzik dinlemek terlemeyle birleşincekulakta nem oranı artıyor ve bakteriler daha kolay çoğalıyor.Dolayısıyla kulaklığınızı sık sık dezenfekte etmeyi ve kullanım süresini sınırlamayı ihmal etmeyin.
6- Bu şikayetleriniz varsa, beklemeyin!
Yaz aylarında sıcaklık ve nem artışı mikroorganizmaların çoğalmalarını kolaylaştırıyor. Dolayısıyla kulakta tıkanıklık, ağrı veya akıntı sorunu yaşıyorsanız, zaman kaybetmeden bir hekime başvurun. Bu belirtilerin yaz aylarında genellikle enfeksiyon habercisi olduğunu anlatan Dr. Berna Yayla Özker,sözlerine şöyle devam ediyor: “Özellikle çocuklarda bu belirtiler hızla ilerleyebilir. Sorunların kendi kendine geçmesini beklemek yerine mutlaka bir hekime başvurmak gerekir. Erken dönemde tedaviye başlanması, hem ağrının azalmasını hem de işitme kaybı gibi komplikasyonların önlenmesini sağlar.”
İzmir’in Karaburun ilçesindeki arı çiftliğinde, başta alerji, solunum yolu hastaları ve bağışıklık sistemi zayıf kişilere tedavi süreçlerine destekleyici olarak apiair (arı havası) uygulanıyor
İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, toplamda 83 bin 901 personelin Kurban Bayramı süresince kentte vatandaşların güvenli, hızlı ve etkin sağlık hizmeti alabilmesi için görevinin başında olacağını açıkladı
Fitness çılgınlıklarının sosyal medyayı çepeçevre sardığı bu günlerde son zamanların en popüler konusu ‘Japon yürüyüşü’ oldu. Kolay, hızlı ve kan basıncını düşürmeyi vaat eden bu yöntem düzenli bir şekilde uygulanırsa hızlı sonuç veriyor. Peki nedir bu Japon yürüyüşü?
Yaz mevsiminde besin, su ve havuz kaynaklı salgın hastalıkların arttığını belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Ekici, “Sıklıkla mide, bağırsak enfeksiyonları, göz, kulak ve cilt enfeksiyonları, solunum yolu enfeksiyonları görülür. Bunlar arasında kolera, tifo, basilli dizanteri, giardia, Hepatit A ve mantar enfeksiyonları sıklıkla görülür. İnsanların farklı salgılarıyla kirlenen ve uygun dezenfeksiyonu yapılmayan havuz suları enfeksiyonlara yol açar” dedi