Sarı Öküz Meselesi…

Sarı Öküz Meselesi…

Haydut israilin İslam topraklarına saldırıları devam ediyor. Öyle görülüyor ki Siyonist rejim, bütün dünyayı ateşe vermek niyetindedir. Terör şebekesinin İran’a yönelik saldırıları, ABD’nin desteğiyle sürüyor. israilin bu savaşı bir gün bile devam ettirme gücü ve yeteneği yoktur. Vahşi ABD’nin desteğiyle maalesef bağımsız ülkelerin üzerine füze ve bomba yağdırıyor. İran’a nükleer silahlar için saldırdığını höyküren alçak israil, kaçak yollarla nükleer silahlara sahip olan bir siyonist çetedir. Uluslararası Atom Enerjisi de israil ve şeytan ABD’nin güdümünde çalışan bir örgüt olmalı ki israilin bu kural tanımazlığına ses çıkarmıyor. İran’ın uranyum zenginleştirmede ilerlediğini rapor ederek, haydutların saldırılarına zemin hazırladı. İran, bu kurumun siyonistlere bilgi taşıdığını ifade ederek tamamen ilişkisini kestiğini belirtti ki doğrusunu yaptı. Bunların hepsi birlikte çalışıyor. Kesinlikle İran veya başka bir İslam ülkesinin sırlarını -hele hele askeri güçlerini- bunlarla paylaşmaları intihar olacaktır. Nükleer silah için İran’a saldıran haydutlara; “Sizin niye o silahlarınız var?” diye sormak gerekmez mi?! Bunların güdümüne giren herkes, kendi sonunu hazırlamış demektir. ABD ve diğer kimi Batı ülkeleri, zaten baştan beri israile bütün destekleri veriyor. Filistin’e komşu kimi hain yöneticiler de bu haydut organizasyona arka çıkıyor ve bu durum, zalimlerin işini kolaylaştırıyor. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın grup toplantısında altını çizdiği “ders çıkarma” hususu çok doğru; ama önemli olan, bu konuda adım atma iradesini ortaya koyabilmektir. Sayın Erdoğan konuşmasında; “israil saldırganlığının durdurulması, evet, bütün dünya için, insanlık için elzemdir. Ancak bu yaşananlardan, komşumuz İran dahil bölgemizdeki tüm ülkeler gereken dersleri çıkarmalıdır. Eğer bölgemizde israil saldırganlığına, israilin devlet terörüne karşı bir ortak tedbir alınmak isteniyorsa, herkes şapkasını, sarığını, kavuğunu önüne koyup etraflıca düşünmelidir.” açıklamasında bulundu. Tedbir almanın yegâne yolu da işte bu ortak birlikteliktir. Ve bölge ülkeleri de bunu sağla(ya)madıkları için, “Sarı Öküz” meselesinde olduğu gibi, her dönem kendilerinden birini emperyalistlerin sofrasına kurban diye sunuyorlar. Şu katil ve zalimlerin emellerini kursaklarında bırakmak adına, daha fazla zaman kaybedilmeden “ortak tedbir” ve “ortak savunma” refleksi geliştirilerek harekete geçilmelidir. Yoksa, gerçekten durumun çok vahim olduğunu tahmin etmek zor değil!

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir