Dolunay gerçekten davranışlarımızı etkiliyor mu?
Byadmin
Hayatımızda bazı aksilikler üst üste geldiğinde, çoğumuzun dilinden şu sihirli cümle dökülür: “Herhalde dolunay var.” Dolunayın insan davranışları üzerindeki etkisi bilimsel olarak tam anlamıyla kanıtlanmamış olsa da, bu inanç yüzyıllardır varlığını sürdürüyor. Peki, dolunay gerçekten bizi yönetebiliyor mu?

Ancak yüzyıllardır dolunayla ilişkilendirilen bu tür davranışlar, bilimsel araştırmalarda yalnızca bir tesadüf olarak karşımıza çıkıyor. Peki, yeterli veri olmadığı halde neden hâlâ bu düşünceye sıkı sıkıya bağlı kalıyoruz?

Aristoteles ve Plinius’un savunduğu eski bir hipoteze göre, beynin nemli yapısı nedeniyle, tıpkı denizlerde olduğu gibi ayın çekim gücünden etkilenebileceği düşünülüyordu. Bu etkinin delilik, sara nöbetleri ve zihinsel dengesizlik gibi durumlara neden olabileceği öne sürülmüştü.


1985 yılında yapılan bir meta-analiz, dolunayla kriz çağrıları, intihar, suç oranları ve psikiyatrik vakalar arasında hiçbir bağlantı bulamadı. Daha yakın tarihli araştırmalar da benzer sonuçlar verdi: dolunayın hastane başvuruları, psikiyatrik yatışlar veya saldırgan davranışlar üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmadı. Hatta Finlandiya’da yapılan bir çalışmada, dolunay dönemlerinde cinayet oranlarının daha düşük olduğu saptandı.


Psikoterapist Amy Morin’e göre, dolunayın bir şeyleri değiştireceğine dair inanç, insanları gerçekten farklı davranmaya itebiliyor. Bu durum, bir tür kendini gerçekleştiren kehanete dönüşüyor.
Ancak ayla kurulan bu bağ sadece batıl inançlarla sınırlı değil. Dünyanın pek çok yerindeki yerli kültürlerde, ay kutsal kabul ediliyor. Örneğin, bazı Kızılderili toplulukları Büyükanne Ay’ın, suları ve mevsimleri düzenlediğine inanıyor.

