Dünya Sağlık Örgütü, haziranda dünya genelinde bildirilen 4 bin 798 maymun çiçeği (Mpox) vakasına rağmen hastalıktaki düşüş trendinin sürdüğünü belirterek, başta hedefli aşılama olmak üzere tüm tedbirlere sıkı sıkıya uyulması uyarısında bulundu
Güneşlenirken ölçüyü kaçırmayın. Özellikle açık tenliler, sarışın, kızıl saçlılar ve çilleri olanların ultraviyole (UV) ışınlarına daha hassas olduğunu belirten uzmanlar, “Güneş ışınlarının dik geldiği…Devamı için tıklayınız
Kadınların hormonal dengesi, sağlığı üzerinde büyük bir rol oynar. Bu denge bozulduğunda ise vücut çeşitli sinyaller göndermeye başlar. Özellikle üreme çağındaki kadınlarda sıkça rastlanan iki kavram olan polikistik over ve polikistik over sendromu (PCOS), zaman zaman birbiriyle karıştırılır. Oysa bu iki durumun hem oluşum nedenleri hem de vücuda etkileri bakımından önemli farkları vardır.
Düşük eforla yüksek etki vaat eden ‘Japon yürüyüşü,’ hem beden hem zihin sağlığına katkılarıyla yeniden popüler olduDevamı için tıklayınız
İzmir’de ölümcül ritim bozukluğu nedeniyle kalbi 6 kez duran ve yoğun bakımda 6 gün uyutularak tedavi gören 22 yaşındaki hasta, sağlıklı şekilde yeni hayatına gözlerini açtı
Betül Yasemin Kökbek / Milliyet.com.tr –Yaz aylarının korkulu rüyası haline gelen keneler, dünya genelinde etkisini artırarak sürdürüyor. Ormanlık alanlardan ya da yabani hayvanlardan insanlara bulaşan keneler, fark edilmediği takdirde ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) gibi ciddi hastalıklara neden olan kenelerin, son yıllarda dünya çapında yayılmasına neden olduğu bir diğer tehlike ise Lyme hastalığı. Borrelia burgdorferi adlı bakterinin yol açtığı bu enfeksiyon hastalığı, genellikle kene ısırmasıyla bulaşıyor. Tedavi edilmediğinde ise eklemleri, sinir sistemini ve kalbi etkileyerek kalıcı hasarlara neden olabiliyor.
Her yıl binlerce kişi kene ısırması sonucu Lyme hastalığına yakalanıyor ve zorlu bir tedavi süreciyle karşı karşıya kalıyor. Son yıllarda hastalığa yakalanan isimler arasında pek çok ünlü de bulunuyor. Avril Lavigne, Justin Bieber, Bella Hadid, Kelly Osbourne ve Alec Baldwin bu listeye adlarını yazdıranlardan sadece birkaçı. Bu isimlere son olarak ünlü şarkıcı Justin Timberlake eklendi. Geçen günlerde Lyme hastalığına yakalandığını açıklayan Timberlake, yaşadığı süreci sosyal medya hesabından takipçileriyle paylaştı. Timberlake’in bu açıklaması, hastalığın ne kadar yaygınlaştığını ve bilinçlenmenin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Kene yoluyla bulaşan Lyme hastalığının tüm detaylarını, korunma yollarını ve Türkiye’deki yaygınlığını Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Servet Alan, Milliyet.com.tr’ye anlattı.
HAYRANLARI BİLE DURUMU FARK ETTİ
Dünyaca ünlü Amerikalı sanatçı Justin Timberlake son zamanlarda bazı zor anlar geçirmeye başlamış hatta bu durumu hayranlarının dikkatini çekmişti. Hayranları şarkıcının her zamankinden daha yorgun göründüğünü ve sağlığının bozulmuş olabileceğini düşünüyordu. Timberlake de onlarla hem fikirdi, sürekli yorgun hissediyor ve vücudunda bir şeyler yolunca gitmiyordu. Sonunda bir dizi sağlık taramasından geçen Timberlake, geçen günlerde Instagram’dan yaptığı paylaşımda şu sözlerle yaşadıklarını anlattı:
Justin Bieber
Lyme hastalığının vurduğu tek isim Justin Timberlake değildi. Meslektaşı Justin Bieber da uzun yıllardır bu hastalığın bedeninde yarattığı yıkımla uğraşıyordu. 2020 yılında Lyme teşhisi alan Bieber için birçok varsayımda bulunuldu. Kimileri onun yasaklı madde kullandığını kimileri dikkat çekmek için garip davranışlar sergilediğini kimileri de çözümü olmayan bir hastalığa yakalandığını düşünüyordu. Bieber 2020 yılında yakalandığı Lyme hastalığına ek olarak bir de cildini, beyin fonksiyonlarını, enerjisini ve genel sağlığını etkileyen ciddi bir kronik mononükleoz hastası olmuştu.
‘TÜRKİYE’DE VAR AMA ABD YA DA AVRUPA’DAKİ GİBİ DEĞİL’
Her yıl binlerce insan bu hastalığa yakalanıp tedavisi için çareler arıyor. Hem halktan hem de kamuoyuna mâl olmuş kişileri derinden etkileyen bu hastalığa dair bilinçli olmak hastalığın etkilerini daha kontrol edilebilir kılabilir. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Servet Alan Lyme hastalığının bilinen ve henüz konuşulmamış tüm detaylarına ışık tuttu.
Son yıllarda özellikle yaz aylarında adından çok daha sık söz ettiğimiz keneler hem Türkiye için hem de dünya genelinde kayda değer bir endişeyle karşılanıyor. KKKA gibi ölümcül hastalıklara kapı aralayan kenelerin Türkiye’de Lyme hastalığına da yol açıp açmayacağını açıklayarak sözlerine başlayan Uzm. Dr. Servet Alan, şu ifadeleri kullandı:
Borrelia burgdorferi adlı bakteriye bağlı olarak ortaya çıkan, Ixodes cinsi kenelerden bulaşan bir hastalık olan Lyme’nın ABD, Avrupa ve Asya’da çok geniş bir alanda görüldüğü bilgisini veren Uzm. Dr. Servet Alan, ABD’de bir yılda 89 bin Lyme vakasının bildirildiğinin altını çizdi. Lyme hastalığının erken dönemde tanı konup tedavi edilmemesi halinde eklem ağrıları, deri bulguları, nörolojik ve kas iskelet sistemi komplikasyonlarıyla kendini gösteren geç dönem Lyme hastalığının görülebileceğini anlatan Uzm. Dr. Alan, “Daha az ciddi formları gibi geç dönem Lyme hastalığı da antibiyotiklerle tedavi edilebilir. Uygun antibiyotik tedavi süresi konusunda tıbbi görüşlerde farklılıklar vardır. Bununla birlikte çoğu hasta iyi bir şekilde iyileşir“ açıklamasında bulundu.
TEDAVİSİ UZUN ZAMAN ALABİLİR ÇÜNKÜ…
Erken dönem Lyme hastalığının antibiyotiklerle genellikle 7-14 gün süreyle tedavi edildiğini, eklem tutulumu olan Lyme artriti gibi geç dönem hastalığın 14-28 günde tedavi edildiğini ileten Uzm. Dr. Alan, yeterli yanıt alınmadığında bu sürenin 14-28 gün daha uzayabildiğini, tedavinin hastalığın etkilediği organ sistemlerine göre ağız veya damar yoluyla olabileceğini ekledi. Tanı konmasını sağlayan antikorların tedaviden sonra da pozitif bulunabildiğini ileten Uzm. Dr. Alan, “Yorgunluk, kas ve eklem ağrıları gibi bazı yakınmalar vücuttaki bakteriler antibiyotik tedavisiyle öldükten sonra bile devam edebilir. Bu tablo tedavi sonrası Lyme hastalığı sendromu PTLDS olarak adlandırılır“ dedi.
Kene tutunmasının fark edilmesinin her zaman kolay olmadığını ileten Uzm. Dr. Servet Alan, “Kene tutunmasından 3-30 gün, ortalama 7 gün sonra ciltte erythema migrans (EM) olarak adlandırılan, giderek genişleyen kırmızı bir döküntü ortaya çıkar. Bu döküntünün boyutu 30 cm’ye kadar ulaşabilir. EM olmadan da ateş, titreme, başağrısı, kas ve eklem ağrıları ve lenf bezlerinde şişlik görülebilir. Bu belirtiler farkedildiğinde hemen doktora başvurulmalı. Sonrasında iki aşamalı bir test yapılarak hastalığa tanı konulabilir. İlk aşamada kanda Lyme hastalığına karşı oluşan IgM ve IgG antikorları adlı maddeler bakılır, bu antikorlar saptanırsa Western Blot testi yapılarak tanı doğrulanır” ifadelerini kullandı.
‘KOLONYA DÖKMEYİN, SİGARA ATEŞİ TUTMAYIN’
Lyme hastalığından korunmak için açık alanlarda kene tutunmasını önleyecek şekilde mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler, kenenin görülmesini sağlayacak açık renkli kıyafetler giyilmesi gerektiğini ileten Uzm. Dr. Servet Alan, paçaların çorap içine, gömlek veya tişörtlerin de pantolon içine sokulabileceğini hatırlattı. Açık alanlardan döndükten sonra tüm vücudun kene tutunması açısından araştırılması gerektiğinin altını çizden Uzm. Dr. Servet Alan, kene tutunmasının saptanması halinde gecikmeden çıkartılması gerektiğine dikkat çekti.
Kenenin erken çıkartılmasının hastalıkların bulaşma riskini azaltabileceğini ifade eden Uzm. Dr. Alan, “Keneyi uzaklaştırmak için üzerine kolonya, gaz yağı gibi kimyasal maddeler, sigara ateşi uygulanmamalı. Bu kenenin salgılarını kan emdiği kişiye aktarmasına neden olabilir. Kene çıplak elle tutulmamalı ve patlatılmamalı. Bunun için bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı“ diyerek açıklamalarını noktaladı.
Yumurta, mutfağın vazgeçilmez besinlerinden biridir. Kahvaltıdan akşam yemeğine, tatlılardan tuzlulara kadar sayısız tarifte yerini alır. Ancak bu temel gıda, yanlış saklama yöntemleri nedeniyle sağlık risklerine yol açabilir. İşte çatlamış yumurtalar hakkında bilmeniz gereken detaylar.