ALS hastalığında genetik temelli yeni tedavi stratejisi üzerinde çalışılıyor
Samsun’da hazırlanan projeyle, sinir sistemi hastalığı ALS’nin (Amyotrofik Lateral Skleroz) ilerlemesinin engellenmesi hedefleniyor
Samsun’da hazırlanan projeyle, sinir sistemi hastalığı ALS’nin (Amyotrofik Lateral Skleroz) ilerlemesinin engellenmesi hedefleniyor
Ülkemizde bayram denilince akla ilk gelenin mangal olduğunu söyleyen Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu, yanlış pişirilen etlerin kansere davetiye çıkarabileceğine dikkat çekti.
Evde en kirli yerin tuvalet olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. İngiltere’de yapılan bir araştırma, evdeki bu eşyanın klozet kapağından 75 kat daha fazla bakteri barındırdığını ortaya koydu. Özellikle evcil hayvan sahipleri için bu durum daha da endişe verici boyutlara ulaşıyor.
Milliyet.com.tr ÖZEL – Ortada kabus yok, sessizlik hakim, ama zihninizdeki düşüncelerin ağırlığı sizi uykunuzdan ediyor. O e-postayı gönderdiniz mi? Çocuğunuzun öksürüğü kötüleşirse ne olacak? Toplantıda o sözü neden söylediniz?
Kaygı bozukluğu yaşayan her yaştan insanla çalışan bir psikolog, bu duruma “gece yarısı zihin sarmalı” diyor. Günün sessizliğinden sıkılan beyin, gece yarısı bir talk show başlatır gibi devreye giriyor. Ancak bu şovun sunucusu, konuğu ve izleyicisi sizsiniz ve bu hiç de komik değil.
Psikolog, yıllardır bu durumu yaşayan danışanlarına dört kelimelik bir cümle öneriyor:
“Bu düşünce bekleyebilir.”
Bu basit ifade, birçok kişiye yardımcı oluyor. Neden mi?
– Kısa ve hatırlaması kolay, gece 03.00’te bile aklınıza gelebilir.
– Düşünceyi bastırmaz, sadece ertelenmesini sağlıyor.
– Aciliyet hissini azaltıyor, kaygıyı besleyen döngüyü kırıyor.
– Duraklama becerisini güçlendiriyor.
Çoğu gece uyanışı, gerçek bir acil durumla ilgili değil. Beyin, sürekli meşgul olacak bir sorun arama mekanizmasına sahip. Bu düşüncelere odaklandığınızda, adrenalin devreye girerek uyanık kalmanıza yol açıyor. Oysa sorunları çözmeye çalışmak yerine, sakinleşmeye geçiş yapmak daha etkili.
‘Bu düşünce bekleyebilir’ ifadesi nasıl daha etkili kullanılabilir?
Nefesle birleştirin: “Bu düşünce bekleyebilir” derken yavaşça nefes alıp verin.
Tekrarlayın: Zihin dağılırsa, ifadeye dönün. Bu bir başarısızlık değil, zihinsel bir egzersiz.
“Düşünce kavanozu” hayal edin: Endişelerinizi zihninizde bir kavanoza koyun. Sabah hala önemliyse, o zaman açarsınız.
Telefona bakmayın: Mavi ışık ve sosyal medya, uykuya dönmenizi zorlaştıracak.
Geceleri uyanmak normal. Önemli olan, bu anlarda ne yaptığınız. “Bu düşünce bekleyebilir” sihirli bir formül değil, ama zihninize verdiğiniz nazik bir sinyal.
Çünkü bazen bir sorunu çözmenin en iyi yolu, gece 03.00’te çözmeye çalışmamak.
Hitit Üniversitesi’nde farklı uzmanlık alanlarından akademisyenler, öksürük sesinden 6 hastalığın yanı sıra sağlıklı öksürüğü de teşhis edebilen yapay zeka destekli yazılım geliştirdi
Vajinal doğum nedir ve kimler için uygundur?
Vajinal doğum, bebeğin annenin doğum kanalından geçerek dünyaya geldiği doğum yöntemidir. Dr. Soysal, bu doğum şeklinin genellikle aşağıdaki durumlarda tercih edildiğini vurguladı:
-Anne ve bebeğin genel sağlık durumunun iyi olması
-Bebeğin doğum pozisyonunun uygun olması
-Annede doğuma engel bir anatomik veya medikal sorun bulunmaması
-Gebelik haftasının tamamlanmış olması
-Önceki doğumun vajinal yolla gerçekleşmiş olması
Eğer bu koşullar sağlanıyorsa, vajinal doğum hem anne hem de bebek için birçok yönden avantaj sağlar.
Anne sağlığı üzerindeki etkileri
Vajinal doğum, annenin hem doğum sonrası iyileşme sürecini hem de uzun vadeli sağlık durumunu olumlu yönde etkileyebilir. Cerrahi müdahale gerektirmediği için, genellikle daha hızlı bir toparlanma sağlar ve anneliğe adaptasyon sürecini kolaylaştırır. Dr. Soysal, kısa vadede vajinal doğumun avantajlarını şu şekilde belirtiyor:
-Daha kısa sürede iyileşme
-Cerrahi komplikasyon riskinin düşük olması
-Emzirmeye daha erken başlanması
-Hareket kabiliyetinin kısa sürede geri kazanılması
Uzun vadede ise:
-Pelvik taban kaslarında zamanla zayıflık gelişebilir
-İlk aylarda cinsel ilişkide ağrı veya isteksizlik görülebilir
-Rahim içi yapışıklık riski daha düşüktür
-Annelik duygusuna adaptasyon süreci daha hızlı gelişebilir
Bebeğe sağladığı avantajlar var
Vajinal doğum sadece anneler için değil, bebekler için de birçok fayda sağlıyor. Op. Dr. Sema Soysal bu faydaları aşağıdaki şekilde sıralıyor:
-Doğum kanalından geçerken akciğerlerdeki sıvılar atılır, bu da solunum problemlerinin riskini azaltır.
-Doğum sırasında bebeğin doğum kanalındaki faydalı bakterilerle teması bağışıklık sistemini güçlendirir.
-Anneyle erken ten teması ve emzirmeye daha çabuk başlanması, bebekte bağlanma duygusunu geliştirir.
Vajinal doğumla dünyaya gelen bebekler, doğum kanalındaki yararlı mikroorganizmalarla temas ettikleri için, sezaryene göre daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olabilirler. Ayrıca doğumdan hemen sonra emzirmeye başlanması, bu bağışıklık desteğini artırır. Sezaryen oranlarındaki artışın ardında sadece tıbbi nedenler yok. Anne adaylarının ağrı korkusu, doğumu planlama isteği, bazı sağlık çalışanlarının olası komplikasyonlara karşı sorumluluktan kaçınma eğilimi gibi sosyal etkenler de bu durumu etkiliyor. Ayrıca ileri yaş gebelikler, çoğul gebelikler ve daha önce geçirilmiş sezaryen öyküsü de tıbbi nedenlerle sezaryeni zorunlu kılabiliyor.
Psikolojik katkıları bulunuyor
Vajinal doğum yapan annelerde, doğum sürecini tamamlamış olmanın verdiği başarma hissi sayesinde özgüven artışı yaşanabiliyor. Doğal olarak salgılanan oksitosin hormonu annenin gevşemesine ve bebekle sağlıklı bağ kurmasına katkı sağlıyor. Bu da annenin doğum sonrası döneme daha hızlı adapte olmasına yardımcı oluyor. Op. Dr. Sema Soysal’a göre, ağrı korkusu kadınları vajinal doğumdan uzaklaştıran en temel psikolojik engellerden biri. Bu korku, kaygı düzeyini artırarak doğum sürecinde panik yaratabiliyor ve doğumun doğal ilerleyişini sekteye uğratabiliyor. Doğru eğitim ve psikolojik destekle bu korkunun üstesinden gelmek mümkün. Dr. Soysal cerrahi müdahale gerektirmeyen bu doğum yönteminde iyileşme süreci çok daha hızlı olduğunu söylüyor. Vajinal doğumun avantajlarını ise şu şekilde belirtiyor:
-Hastanede kalış süresi daha kısadır
-Hareket kabiliyeti daha çabuk geri gelir
-Bağırsak ve mesane fonksiyonları kısa sürede normale döner
-Günlük yaşama dönüş süreci sezaryene göre daha rahattır
Vajinal doğuma hazırlık süreci nasıl olmalı?
Anne adayları doğuma pelvik taban egzersizleri (Kegel), çömelme egzersizleri, yürüyüş ve yoga ile hazırlanabilir. Ayrıca nefes ve gevşeme teknikleri, doğumun daha rahat geçmesini sağlar. Doğuma hazırlık kursları, eşli doğum planlaması ve profesyonel destek de oldukça önemlidir. Op. Dr. Sema Soysal, doğum korkusunun azaltılması ve vajinal doğumun teşviki için toplumsal düzeyde bilinçlendirme çalışmaları yapılması şart olduğunun altını çiziyor. Eğitim seminerleri, doğuma hazırlık kursları ve medya desteği ile doğal doğuma olan güven artırılabilir. Dr. Soysal, “Vajinal doğum vücudu bozar” düşüncesi bilimsel dayanağı olmayan bir inanış olduğunu belirtiyor. Sağlıklı bir şekilde gerçekleşen doğumun kalıcı hasara yol açması beklenmez. Geçici değişiklikler olabilir; ancak doğru bakım ve egzersizlerle beden kısa sürede toparlanır.
Sezaryenin zorunlu olduğu durumlar nelerdir?
Bazı beklenmedik olumsuz durumlarda ise sezaryen hayat kurtarıcı olabilir. Dr. Soysal sezaryenin gerektiği durumları şöyle sıralıyor:
-Bebeğin oksijen eksikliği yaşaması (fetal distres)
-Uygun olmayan doğum pozisyonlar
-Plasenta sorunları
-Doğumun ilerlememesi
-İleri yaş gebelik, çoğul gebelik
-Anne sağlığını tehdit eden kronik hastalıklar
Bu gibi durumlarda sezaryen kararı, hekimle anne adayının birlikte alacağı, tıbbi gerekliliğe dayalı bir karardır. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Sema Soysal, anne adaylarının doğuma yönelik korkularını aşmaları ve bilinçli tercihler yapmaları için profesyonel destek almalarını öneriyor. Vajinal doğumun hem fiziksel hem de psikolojik faydaları göz önüne alındığında, doğru bilgi ve hazırlıkla güvenle gerçekleştirilebileceğini vurguluyor.
Sağlık Bakanlığınca, Türkiye’de yaklaşık her 25 kişiden birinin fenilketonüri (FKÜ) taşıyıcısı olduğu belirtildi