Balık keyfiniz kabusa dönüşmesin!

Balık, önemli bir besin kaynağı olsa da bazı bireylerde ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor. Yaşam boyu sürebilen bu alerjiyle başa çıkmak için doğru beslenme büyük önem taşıyorDevamı için tıklayınız
Balık, önemli bir besin kaynağı olsa da bazı bireylerde ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor. Yaşam boyu sürebilen bu alerjiyle başa çıkmak için doğru beslenme büyük önem taşıyorDevamı için tıklayınız
Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – 92 yaşındaki Şerife Ay’ın bilinen ciddi bir sağlık sorunu yoktu. Eşini kaybettikten sonra Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde yaşayan çocuklarının yanına taşınmış, hayatına sakin bir şekilde devam ediyordu. Ancak 5 Şubat sabahı her şey değişti. Karnında aniden başlayan şiddetli ağrı kısa sürede kusma nöbetlerine dönüştü. Endişelenen çocukları vakit kaybetmeden onu hastaneye götürdü. Yapılan tetkikler doktorları bile şaşkına çevirdi: Ay’ın mide ve ince bağırsağında çok sayıda yabancı cisim vardı. Üstelik kan değerleri de normalin oldukça üzerindeydi. Acil olarak ameliyata alınan yaşlı kadının bağırsağını tıkayan 4 santimetrelik taş çıkarıldı. Ancak asıl şok, operasyon sırasında yaşandı. Doktorların ifadesine göre bu taş, bağırsaktaki çürüme ve delinmeye neden olan yığınların yalnızca başlangıcıydı.
Şerife Ay
AA’nın haberine göre Zonguldak BEUN Hastanesi’nde gerçekleştirilen operasyonda ince bağırsağın çürüyen ve delinen kısımları doktorlar tarafından alındı ve sağlıklı bölümleriyle birleştirildi. Şerife Ay’ın yaşadığı sağlık sorununun bir numaralı nedeni midesinden çıkan 28 hurma ve 35 zeytin çekirdeğiydi. Üstelik toplam 63 çekirdeğin yanı sıra hurma çekirdeklerinin sertleşmesiyle oluşan 5-6 santimetre büyüklüğünde 5 taş da çıkarıldı. 2 saat süren ameliyatın ardından 5 günlük yoğun bakım sürecini tamamlayan Şerife Ay sağlığına kavuştu.
‘ÇEKİRDEKLERİ AYIRACAKTIM, SUÇ BENDE’
Hurma ve zeytin yemeyi çok seven Şerife Ay’ın midesinde biriken 63 çekirdek ve taşlaşmış parçalar yılların birikimiydi. Hurma ve zeytin yerken yuttuğu çekirdeklerin ona bu kadar zarar vereceğini bilmiyordu. Sağlığına kavuştuktan sonra verdiği röportajda şu cümleleri kullanarak hem kendi sürecini anlattı hem de aynı hatayı yapan kişileri uyardı:
92 yaşındaki Şerife Ay, hurma ve zeytin çekirdeklerini yutan ilk kişi değil. Üstelik bunu yapanların sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Çünkü halk arasında yıllardır dolaşan yanlış bir bilgi var. Hurma ve zeytin çekirdeklerinin zararsız olduğu, hatta bazılarına göre mideye inmeden yemek borusunda erimeye başladığı düşünülüyor. Ancak bu iddiaların hiçbir bilimsel dayanağı yok. Gastroenteroloji Uzman Prof. Dr. A. EmreYıldırım dakulağa hoş gelen bu iddiaların yalnızca bir hayâl ürünü olduğunu ve aslında ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğinin altını çiziyor.
DOĞAL OLUNCA FAYDALI DA OLMUYOR
Prof. Dr.Yıldırım, bugüne kadar yapılan bilimsel araştırmaların zeytin çekirdeği yutmanın faydalı olduğuna dair hiçbir geçerli veri ortaya koymadığını, bazı deneysel çalışmalarda yeşil zeytin çekirdeğin laboratuvar ortamında asitle parçalandığında hücresel düzeyde iltihap azaltıcı, ağrı kesici ve antioksidan etkiler gösterebileceğini belirtti. Ancak hiçbir insan çalışmasında bu etkilerin doğrulanmadığını ve zeytin çekirdeğinin tedavi edici veya hastalık önleyici bir ajan olarak önerilmediğini de ekledi. Çekirdeğin insan midesinde sindirilerek parçalanabileceğine ve yararlı maddelerinin kan dolaşımına geçtiğine dair kanıt bulunmadığına dikkat çeken Prof. Dr. A. EmreYıldırım,“Sağlık açısından hiçbir kanıtı olmayan bir uygulamanın ‘doğal’ olduğu gerekçesiyle faydalı kabul edilmesi mümkün değil” dedi.
‘OLUŞAN TAŞ KÜMELERİ İÇİN OPERASYON ŞART’
Yutulan sert çekirdeklerin mide ve bağırsaklarda birikerek tıkanıklık, bağırsak delinmesi ve hatta apandisit gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açtığına dair birçok vakanın bilimsel literatürde belgelendiğini belirten Prof. Dr. A. EmreYıldırım, “Özellikle sindirim sisteminde ‘taş kümesi’ oluşturmuş çekirdeklerin cerrahi müdahale gerektiren komplikasyonlara neden olduğu biliniyor. Öyle ki birçok hasta ancak ameliyatla bu sağlık problemlerinden kurtulabilir“ açıklamasını yaptı.
Gastroenteroloji uzmanları tarafından mide şikayetleri nedeniyle yapılan endoskopik incelemelerde zeytin çekirdeğinin mide içinde görüldüğünü dile getiren Prof. Dr. Yıldırım, karşılaştığı bir vakayı da şöyle anlattı:
Prof. Dr. A. EmreYıldırım, “Tıpkı zeytin ve hurma çekirdeğindeki gibi erik, şeftali ve kayısı türünde sert çekirdek içeren meyvelerin kendileri sağlıklı olsa da çekirdeklerinin faydalı olduğuna dair iddialar bilimsel gerçeklerden uzaktır“ diye de ekledi.
SAKIZ VE KARPUZ DA AYNI DERECEDE TEHLİKELİ
Meyve çekirdeklerinin yanı sıra sakız yutmanın da zararsız olduğuna dair yaygın bir inanış var. Hatta çoğu kişi, sakızın sindirilemese bile dışkıyla atıldığını, bu yüzden bir zararının olmadığını düşünüyor. Ancak bu düşünce son derece yanıltıcı olabilir, “Bir kereden bir şey olmaz” rehavetine kapılmak ciddi sonuçlar doğurabilir.Prof. Dr. A. EmreYıldırım sakızın da tıpkı çekirdek gibi midede en çok taşlaşan, mide ve ince bağırsağı tıkayan maddeler arasında yer aldığının altını çizdi.
Gerek bilerek gerek yanlışlıkla irili ufaklı meyvelerin keskin ya da yumuşak çekirdeklerini yutmuş olun Prof. Dr. A. EmreYıldırım’a göre çekirdeklerin adediyle ilgili net bir şey söylemek mümkün değil. Hastanın anatomisi, bağırsak yapısına veya bağırsağında darlık olup olmamasına göre tek bir çekirdek yutmak bile sıkıntı yaratabilir.Prof. Dr. A. EmreYıldırım geleneksel ve bilimsel geçerliliği olmayan yöntemlerin tehlikesini hatırlatarak sözlerini şöyle noktaladı:“Modern tıbbın ve uzman hekimlerin önerilerine güvenmeli, kulaktan dolma bilgilerle sağlığınızı tehlikeye atmamalısınız.”
Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği bu günlerde sıcak çarpmasına karşı uzmanlar uyarıyor. Özellikle kronik rahatsızlığı olanlar ve yaşlıların saat 11.00 ile 17.00 arası dışarı…Devamı için tıklayınız
Yeni Zelanda’da bir genç, sosyal medyada popüler olan “çarpışma” oyununu oynarken kafasına aldığı ağır darbe sonucu yaşamını yitirdi
Sinyal vermiyor
Oksijen ve besin içeren kanı, vücuttaki tüm sistem ve organlara pompalayarak onları besleyen kalp, yaşamımızın vazgeçilmez başrol oyuncusudur. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarından uzaklaşılması saat gibi çalışan bu organın görevlerini düzgünce yerine getirememesine sebep olabilir. Kalple ilgili sağlık problemlerinin bazen sinsi ilerleyebileceğinden bahseden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, “Özellikle sessiz kalp krizleri, toplumda yeterince bilinmeyen ama ciddi sonuçlara yol açabilen bir konu. Bilinçlenerek ayırt edici belirtileri tanımak, yaşamsal fonksiyonlarda geri dönüşü olmayan rahatsızlıklar yaşanmasını önler” dedi.
30 dakikalık yürüyüş kalbe iyi geliyor
Kalp krizi genellikle göğüs ağrısı, kol uyuşması ve nefes darlığı gibi belirtilerle akla geliyor. Ancak her kalp krizinin bu kadar açık sinyaller vermeyebileceğini vurgulayan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, “Sessiz kalp krizi olarak adlandırdığımız ve sanılandan daha yaygın olan bu komplikasyonda kişi atak geçirdiğinin farkına bile varamıyor. Bu noktada kişilerin sağlık kontrollerini aksatmaması, dengeli beslenmesi, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durması, stresi yönetebilmesi ve düzenli egzersiz yapması hayat kurtarıcı faktörler olarak öne çıkıyor.Örneğin günde 30 dakikalık bir yürüyüş bile kalp sağlığı için büyük bir fark yaratıyor” dedi.
Kişi kriz atlattığını tesadüfen öğrenebiliyor
Sessiz kalp krizinde kalp damarlarından biri tıkanmış olsa bile belirtiler şiddetli olmadığı için kişi bunu basit bir mide rahatsızlığı ya da yorgunluk olarak yorumlayabilir diyenKardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, “Bu tür krizler özellikle diyabetliler, kadınlar, 65 yaş üstü bireyler, ailede kalp hastalığı öyküsü olanlar, yoğun stres altında yaşayanlar ve sigara kullananlarda daha sık görülür. Atlatılan rahatsızlık genellikle EKG,kan testleriveya geçmişe dönük yapılan kontroller sırasında ortaya çıkar. Kişi, geçmişte farkında bile olmadan kalp krizi geçirdiğini öğrenince büyük bir şaşkınlık yaşar” şeklinde konuştu.
Griple karıştırılabiliyor
Belirtiler çok hafif olduğundan ya da grip, yorgunluk gibi durumlarla karıştırabildiğinden sessiz kalp krizinin fark edilmeyebildiğini belirtenProf. Dr. Nevrez Koylan, “Özellikle kadınlar ve yaşlılar, kalp krizinin klasik belirtilerini yaşamaz. Kimi zaman da günlük koşuşturmacada bedenin verdiği küçük sinyaller göz ardı edilir. Bu sebeple halsizlik, baş dönmesi, soğuk terleme ve hazımsızlık gibi ilk bakışta kalple ilişkilendirilmeyecek belirtiler yaşayan ve risk grubu içinde bulunan kişiler vakit kaybetmeden bir sağlık merkezine başvurmalı.Kardiyoloji uzmanı gerekli görürse; kalbin elektriksel aktivitesini gösteren EKG, kalp hasarını gösteren troponin, kalbin egzersize tepkisini ölçen efor, kalp kası ve kapakçıklarını inceleyen ekokardiyografi gibi testlerden yardım alınabilir” dedi.
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, sessiz kalp krizi belirtilerini sıraladı:
1- Geçmeyen ve nedeni açıklanamayan sırt, çene veya boyun ağrısı.
2- Sürekli hissedilen halsizlik ve derin bir bitkinlik.
3- Sebepsiz mide bulantısı, şişkinlik veya hazımsızlık.
4- Genellikle gece yaşanan ve nedensizce oluşan soğuk terleme.
5- Özellikle ayakta dururken yaşanan baş dönmesi ve baygınlık hissi.
6- Merdiven çıkmak gibi basit eylemlerde alışılmadık zorlanma.
7- Aralıklı ve hafif hissedilen küçük göğüs sıkışmaları.
Bilim insanları yenidoğan bebeklerin gen haritasını birkaç hafta içinde çıkarabiliyor. Şimdiye kadar 100 bin bebeğin genetik kodları çıkarıldı. Gen tasarımını savunan ülkeler bile var. Bu gelişmeler, doğacak…Devamı için tıklayınız
Yüksek sıcaklıklara bağlı olarak vücutta yaşanan sıvı ve elektrolit kaybının kalp damar hastalıkları riskini artırdığını belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ömer Erhan Karahasanoğlu, “Sıcak havalarda tansiyon ve ritim bozukluğuna bağlı olarak göğüs ağrıları ve kalp krizi tetiklenebilir” dedi