Bebeğin doğuştan gelen hastalığı CRISPR ile tedavi edildi
Gen düzenleme teknoloji kullanılarak uygulanan bir tedavi sayesinde genetik olarak bir hastalığa sahip bebek iyileştirildi.
Gen düzenleme teknoloji kullanılarak uygulanan bir tedavi sayesinde genetik olarak bir hastalığa sahip bebek iyileştirildi.
Etrafınızda düzenli spor yapan insanlar varsa çok fazla muz tükettiklerini görmüşsünüzdür. Ya da siz hayatınızın bir döneminde spor yapan bir insan olmaya çalıştıysanız muhtemelen mutfağınızda yaptığınız ilk şey daha fazla muza alan açmak… Peki sporcu beslenmesinde oldukça önemli bir yer tutan muzu bu kadar mucizevi yapan ne?
Ardahan Posof’ta Ilgar Dağı geçidinde yiyecek arayan bir boz ayı, yoldan geçen sürücü tarafından cep telefonuyla görüntülendi.
Kastamonu’da kış uykusundan uyanan ayılar yerleşim yerlerine inmeye başladı. Yolda karşılaştıkları ayılarla sohbet etmeye çalışan vatandaşların “Yerim seni” ve “Gel bir kere seveyim” sözleri duyanları gülümsetti.
Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Geçen günlerde sosyal medya Brezilyalı bir doktorun paylaşımıyla adeta sallandı. 8,5 milyon kişi tarafından izlenen ve hızla paylaşılan videoda Brezilya’da görev yapan Ürolog Dr. Thales Andrade yer alıyordu. Brezilya’da görev yapan bir ürolog, sıradan bir muayene gününde, hayatının belki de en ilginç vakalarından biriyle karşılaştı. Günde 3 litreye yakın kola içen genç bir adam, şiddetli böbrek ağrısıyla kliniğin kapısından içeri girdi. Ancak kimse, birazdan yaşanacakları tahmin edemezdi.
MESANESİNDEN 35 ADET TAŞ ÇIKTI
Ürolog Dr. Thales Andrade, hastasını dinledikten sonra hemen tetkiklere başladı. Görüntüleme sonuçları karşısında ise deyim yerindeyse küçük dilini yuttu. Genç adamın mesanesi, adeta bir taş tarlasına dönmüştü. Ameliyata alındığında Dr. Andrade, hastasının mesanesinden tam 35 iri taş çıkardı. Dr. Andrade bu sıra dışı vakayı sosyal medya hesabından paylaştı ve video kısa sürede 8,5 milyon kişi tarafından izlendi. Videoda yalnızca taşların görüntüsü değil, ardında yatan neden de herkesi şoke etti: Kola bağımlılığı.
Andrade, bu vakayla birlikte şekerli ve gazlı içeceklerin aşırı tüketiminin böbreklere nasıl zarar verdiğini bir kez daha hatırlattı. Özellikle fosforik asit içeren içeceklerin böbreklerde asidik bir ortam yaratarak kalsiyumun idrarda çökelmesine ve zamanla taşlara dönüşmesine neden olduğunu söyledi. Sosyal medya paylaşımında hastasının mesanesinden çıkardığı 35 taşın bir kısmını gösteren Dr. Thales Andrade, “Böbrek sağlığı, günlük olarak içtiğimiz içeceklerin seçimiyle başlar” dedi. Hastası eski sağlığına kavuşurken bu videoyu izleyen milyonlarca kişi içecek tercihlerini yeniden gözden geçirmeye karar verdiklerini anlatan yorumlarda bulundu. Peki bu mesele yalnızca Brezilya’nın problemi mi? Ne yazık ki hayır. Türkiye’de de kola ve benzeri içeceklerin tüketimi oldukça yüksek. Biz de bu kapsamda konuyu Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Emre Salabaş ile konuştuk.
Üroloji Doç. Dr. Emre Salabaş böbrek taşı oluşumunda coğrafya, iklim, diyet tarzı ve genetik faktörlerin etkili olduğunu söyleyerek açıklamalarına başladı. Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Salabaş, ” Böbrek taşı riskini artıran faktörler arasında ailede böbrek taşı olması, sıcak iklimde yaşamak, taş oluşumunu artıran genetik ve sistemik hastalılara sahip olmak sayılabilir” dedi. Böbrek taşlarının kalıtsallık oranının yüzde 45 olduğunu ileten Doç.Dr. Salabaş, özellikle tekrarlayan, her iki böbreği de içeren, ailesinde de böbrek taşı olan kişilerde genetik ve metabolik hastalık araştırmasının yapılabileceğinin bilgisini verdi. Taş riskini artıran sistemik hastalıklar içinde metabolik sendrom, hiperparatiroidizm, kemik erimesi olanlar, polikistik böbrek, mide-barsak hastalıkları olanlar ya da obezite ameliyatı geçirenler, aşırı D vitamini, spinal kort hasarı-nörojenik mesanesi olanların sayılabileceğini ileten Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Emre Salabaş, “Ayrıca böbrek-idrar kanallarının yapısında bir sorun varsa (böbrek çıkışı yolu darlığı gibi), prostat büyümesi gibi idrar geçiş hızını azaltan durumlar varsa gene taş oluşumu artabilir“ dedi.
‘İDRARIN RENGİNE BAKARAK DURUMU ANLAYABİLİRSİNİZ’
Böbrek taşının engellenmesi için önerilen sıvı miktarının günde 2.5-3 litre arasında olduğunu ileten Doç. Dr. Salabaş, içtiğimiz suya oranla, hava çok sıcak değilse, ortalama 2-2.5 litre arası idrar çıkarmamız gerektiğinin altını çizdi. Sıvı alım ihtiyacının kişinin kilosu, hava sıcaklığı, terleme ile kaybedilen suyla bağlantılı olduğunu belirtti. Kilosu fazla olan kişilerin, aşırı terleyen, yoğun fiziksel olarak çalışan ve sıcak ortamlarda bulunan kişilerin sıvı alımını artırması gerektiğini söyledi. Eğer idrar renginiz açık sarı-şeffaf arasıysa yeterli su alımı yaptığınızı anlayabilirsiniz ancak idrarınızın rengi koyu, çıkarken yakıyorsa bu belirtilerle az su içtiğinizi anlayabilirsiniz. Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Emre Salabaş, “Özellikle narenciye sularının sitrat ve bikarbonat içerikleri sayesinde böbrek taşından koruyucu etkileri görülmektedir. Portakal suyunun etkisi en fazlayken, ikinci olarak da limonata önerilirken, greyfurt öneriliyor. Gazlı ve şekerli içeceklerin tüketilmesi böbrek taşı oluşumunu artırabilir. Düşünüldüğünün aksine çay ve kahve tüketiminin taş oluşumunda herhangi bir etkisi gösterilmemiş” açıklamasında bulundu.
Peki bir kez böbrek taşı düşüren biri hayatı boyunca hep risk altında mıdır?Doç. Dr. Salabaş, böbrek taşını bir kez düşüren, kırdıran yada taş için ameliyat geçiren birinde, hayatı boyunca tekrar bir taş oluşma ihtimalinin yüzde elli olduğunu söyledi. Böbrek taşı düşürenlerde dengeli beslenmenin önemine değindi ve sebze, lif ağırlıklı beslenme önerilirken, tuz ve protein (hayvansal gıda) alımının kısıtlanması gerektiğini söyledi. Günde 1 gram kadar kalsiyum içeren besinlerin tüketilmesi gerektiğini ileten Doç. Dr. Salabaş, günlük tuz (NaCL) alımının 4-5 gram, hayvansal protein alımının ise günlük 80-100 gramla sınırlanması gerektiğinin bilgisini verdi. Ülkemizdeki böbrek taşlarının çoğunun kalsiyum oksalat taşlarından oluştuğunu ileten Doç. Dr. Salabaş, “Bu yüzden oksalat zengin yiyecek tüketimi ve aşırı C vitamini takviyelerinden kaçınılması gerekir. Ancak kesinlikle kalsiyum alımında kısıtlama yapılmamalı. Böbrek taşı olan kişiler kilosunu korumalı, günlük hareketi artırmalı, aşırı sıvı kaybını varsa azaltmalıdır” dedi.
’50’DEN FAZLA BÖBREK TAŞI ERİTTİĞİ SÖYLENEN ÖZÜT VAR’
Böbrek taşı oluşumu ve böbrek taşı düşürmek her anlamda sıkıntılı ve sancılı bir süreç olduğundan bu süreçle ilgili sayısız sağlık tüyosu duymuş olabilirsiniz. Bunların içinde de en çok yer alan tüyo gilaburu meyvesi tüketmeye işaret eder. Böbrek taşı dökerken gilaburu meyvesi tüketmek yararlı olabilir mi? Doç. Dr. Salabaş şu ifadelerini kullandı:
KENDİLİĞİNDEN DE ERİYEBİLİR! TEDAVİ EDİLMEZSE SONU DİYALİZ
Böbrek taşlarının tedavi edilmemesi ve idrar kanallarını tıkaması durumunda çok şiddetli yan ağrısı, ateş, bulantı, idrarda yanma, kanama ve idrara sık gitme gibi şikâyetlere sebep olabileceğinin altını çizen Doç. Dr. Salabaş, “Tıkanıklığın devam edip idrar kanalarının açılmadığı durumlarda ise orta/uzun vadede böbrek yetmezliği ve hatta diyalize girme ihtiyacı olabiliyor. Zamanlamanın kritik olması sebebiyle, özellikle tıkanıklığa sebep olmuş böbrek taşlarına ivedi müdahale edilmesi, böbreğin fonksiyonlarının korunması için önem arz eder. Taş sonrası böbrek yetmezliği gelişmesi konusunda özellikle kilolu, sık idrar yolu enfeksiyonu geçiren, tek böbrekli, mesanesi çalışmayan (nörojen mesane) hastalar ekstra risk altındadırlar” diyerek akıllardaki soru işaretlerini giderdi.
Açıklamalarını böbrek taşını en kolay tedavi eden yöntemi açıklayarak sonlandıran Doç. Dr. Emre Salabaş, “Böbrek taşını yukarıda anlattığımız diyet, yaşam tarzı ve sıvı alımıyla azaltabiliriz. Halk arasında böbrek taşı erimesi diye bilinen genelikle küçük taşların kendiliğinden fark edilmeden düşmesi prensibine dayanır. Ancak taş düşürmüş, taş kırdırmış yada bunun için ameliyat olmuş kişilerde özel taş analizleri ve genetik analizilere kişiye özel tedaviler önerilebilir” dedi. Taş tipi ve kişinin metabolik değerlendirmesini bilmeden, genel geçer önerilerde bulunmak, taş oluşumunu azaltacağı yerde artırabileceğini yada başka sıkıntılara sebep olabileceğini ileten Doç. Dr. Salabaş, “Ayrıca böbrekte, idrar yollarında tıkanıklığa ve iltihaba sebep olan taşların farkedilmesi ve müdahele gerekliyse yapılması hayati önem taşır. Gelişen teknoloji ile böbrek içindeki taşlara fiberoptik görüntüleme yöntemleri ve lazer teknolojisiyle müdahele edilebiliyor” diye konuştu.
Dört gözle beklenen sıcak havalar sonunda geldi. Güneşin keyfini sürerken farkında olmadan gözlerinize zarar vermeyin. Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Haluk Talu, kaliteli ve belgeli ürünler tercih etmenin sadece bir moda olmadığını, uzun vadede göz sağlığına da bir yatırım olduğunu hatırlatıyor.
Bursa Mudanya’da bir vatandaş, ölmüş yunus balığını sırtında taşıyarak kenara getirdi.