Can Yaman’dan sürpriz paylaşım! Sevgilisiyle birlikte geldi

Dünyanın en tehlikeli en kuralsız bölgelerine ışık tutan program, daha ilk bölümlerden itibaren izleyen herkesin beğenisini kazanıp kendi gündemini yarattı. Programın yayınlanmasının ardından #KuralsızSokaklar etiketi medyada en çok konuşulanlar arasına girdi.

“ACAYİP SARDI, HERKES İZLEMELİ”

Kuralsız Sokaklar için “Kanal D #kuralsızsokaklar diye bir program başlatmış. Dünyadan görüntüleri sansürsüz gösteriyorlar. Çok şaşkınım, Üst düzey bir program olmuş. TV’de böyle işler görmek çok güzel. Cesaretlerinden dolayı tebrik etmek istedim”, “Sunucu öyle bir anlatıyor ki gezdiği yerleri, acayip sardı”, “Piramitler var ama sokaklara bak, pislik içinde. Herkes izlemeli”, “Böylesine nitelikli içeriklerin varlığını fark eden, televizyona entegre eden zeki televizyoncular cesur bir adım atmış. Tebrik etmek lazım” gibi yorumlar dikkat çekti.

“SÜRPRİZ BİR FORMAT”

Yorumlarda, Kanal D’nin Türk televizyonlarına kazandırdığı Mert Öztürk’ün anlatımındaki samimiyetin ve programın gerçekçi dilinin etkileyiciliğine vurgu yapıldı. Programı “efsane”, “başarılı”, “sürükleyici”, “ezber bozan” ve “sürpriz bir format” olarak tanımlayan izleyiciler, devam bölümlerini sabırsızlıkla beklediklerini dile getirdi.

HER PAZAR KANAL D’DE

Kuralsız Sokaklar, izleyicisini bilinmeyene doğru sıra dışı bir yolculuğa çıkarırken etki alanını da her geçen gün genişletiyor. Cesur içeriği, televizyonda ilk kez yayınlanan görüntüleri ve sokakların karanlık yüzüne tuttuğu mercek ile televizyonculukta yeni bir dönemi başlatan Kuralsız Sokaklar, her pazar Kanal D ekranlarında izleyiciyle buluşmayadevamedecek.

Anne-oğul, gün boyu eğlenceli anlar yaşadı. İkili, bir ara iskeleden denize koşarak, suya atladı. Mutlu, fit haliyle dikkat çekti. –TOLGA BOZDUMAN

Sanatçı, “İstanbul, sizi görmek için sabırsızlanıyorum. 5 Ağustos’ta gece boyunca şarklılar söyleyip, dans edeceğiz. Orada görüşmek üzere” dedi. TemaCC iş birliğiyle düzenlenecek konserin biletlerinin satışı devam ediyor.

HABER MERKEZİ-Dünyaca ünlü şarkıcı Justin Bieber ile 2018 yılında evlenen model Hailey Baldwin, geçtiğimiz yıl bebek beklediklerini duyurmuştu. Ünlü çift, Ağustos ayında Jack Blues adını verdikleri oğullarına kavuşmuştu.

Boşanma söylentileri bir süredir çiftin peşini bırakmıyordu. Ancak Justin Bieber, Hailey Bieber ile evliliğiyle ilgili son spekülasyonlara Instagram’da paylaştığı bir dizi sevgi dolu fotoğrafla yanıt vermişti.

“SONSUZA DEK VE HER ZAMAN BENİM”

Bieber ayrılık iddialarının ardından eşi Hailey ile bir fotoğraf paylaşmıştı.

Yaptığı romantik bir paylaşımda eşi Hailey’ye sarıldığı bir fotoğrafı “Sonsuza dek ve her zaman benim” notuyla paylaşarak ayrılık iddialarına son noktayı koymuştu.

BU KEZ BEBEĞİNİ PAYLAŞTI

Bieber ayrılık iddialarına son noktayı koyduktan sonra bu kez aile fotoğraflarını sosyal medya hesabından paylaştı.

Eşi Hailey ile romantik fotoğraflarını koyan Bieber, bebeğini kucağına aldığı kareleri de sosyal medya hesabından paylaştı.

Bieber’ın fotoğraflarına kısa sürede binlerce beğeni yağdı.

Sanatçı Ferdi Tayfur vefatından önce ‘Tayfur’ markasını izinsiz kullandığı gerekçesiyle kızı Tuğçe Tayfur’un eşi Muhammed Aydın’a dava açtı. Tayfur, damadı Aydın’ın ‘Tuğçe Tayfur Store’ markasını izinsiz tescil ettirerek haksız kazanç elde ettiğini öne sürdü ve ‘Tayfur’ markasının iptalini isteyerek mahkemeden tedbir talep etti.

‘EŞİME ŞİRKET KURDUM BU DAVALARIN İÇERİSİNE ÇEKİLDİM’

Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan Ferdi Tayfur’un damadı Muhammet Aydın, “1 yıldır gündemi meşgul ediyoruz. Olabildiğince sessiz kalmaya çalıştım dava süreci boyunca. Hatta bugüne kadar, rahmetli kayınpederim vefat edene kadar ben dosyaya herhangi bir vekalet, çalışan avukatlarım olmasına rağmen sundurmamıştım ama görüyorum ki mirasçılar, benim sermayesini yatırdığım şirkete ortak olmak gibi bir niyet içerisinde olduklarını fark edince kendimizi savunma mekanizması kurduk. Bugün ön inceleme duruşması yapılacaktı. Dava esasa geçemeden, usule uygun olmadığı için bir sonraki aşamaya ertelendi. 1 aylık bir zaman istendi hakim tarafından, mirasçıların belirlenmesi ve kimin davaya devam edip etmeyeceğinin öğrenilmesi için. Karşı tarafın avukatı davaları kazandığına dair haberler yaptırıyor. Bunlar tamamen yanlıştır ve yalandır. ” dedi.

‘DAVAYI KAZANMIŞ BİR TARAF YOK’

Aydın, “Dosyaya dair vekalet sunduk ve şu anda davada kazanılmış bir taraf yoktur. Kazanılmış taraf olmadığı gibi bizim haklı olduğumuzu hakimlere beyan dilekçemizde açıklayarak, zaten bir sonraki duruşmada, yüksek ihtimalle, kuvvetle muhtemel usulden ret alarak, davanın düşmesine sebep olacaktır. Ben her Türk erkeği gibi eşine bir şirket hediye etmiş bir adam olarak bir marka kurdum, sonrasında bu davaların içerisine çekildim. Davaların içerisine çekildiğimde, dava sürecinde savunma yerine herkesin canı yandığında sesi çıkabileceği şekilde sesimi çıkardım. Tuğçe Hanım dava ediyor kendi markasını dava etmiş konumda olduğu için. Takdir hakimde olacak.1 aylık bu süreyi bekleyeceğiz. “şeklinde konuştu. Kayınpederi Ferdi Tayfur’u mağazanın açılışına davet ettiğini hastalık sebebiyle açılışa katılamadığını bildiğini söyleyen Aydın, “Rahmetli kayınpederim bize dava açtığını bile bilmiyormuş. Bunları usulsüzce alınan vekaletlerde zaten ortaya koydular. Bu davada avukatlar zaten çok sayıda şikayette bulundu. Bana açılmış davada rahmetli kayınpederimin heyet raporuyla vekalet vermesi gerekirken, vekalet aldırılarak kızına ve bana dava açılmıştır.Adamın dava açıldığından haberi bile olmadığı ortadadır.” dedi.

DAVANIN USULDEN REDDEDİLMESİNİ İSTEDİ

Muhammed Aydın’ın avukatları aracılığıyla verilen dilekçede, hakkında dava açılan Tuğçe Tayfur Store markasının asıl sahibinin Tuğçe Tayfur Aydın olduğu belirtildi. Ferdi Tayfur’un vefatından sonra Tuğçe Tayfur Aydın’ın mirasçısı olarak da davaya katıldığı ve hem davacı hem de davalı konumuna geldiği belirtildi. Bu nedenle davanın konusunun anlamını yitirdiği ve davanın usulden reddedilmesi gerektiği dilekçede yer aldı. Aydın sözlerini “Tuğçe Tayfur’un bu konuyla ilgili diploması var bildiği işi yapmak istedi aslına bakarsanız ” cümleleriyle noktaladı.

”Uzak Şehir’i “Ezber bozan bir iş” olarak tanımlayan Akbaba, dizinin sadece bir hikâye anlatmadığını, aynı zamanda televizyon sektöründe yeni bir samimiyet alanı açtığını vurguladı: “Bu projeyle birlikte sektörde az da olsa bir değişim rüzgârı yaşandı. Ezberler bozuldu, samimiyet kazandı, klişeler şekil değiştirdi.”

“7’DEN 70’E BİR EKRAN BULUŞMASI”

Uzak Şehir’in başarısında en büyük payın ekipte olduğunu dile getiren Akbaba, işin mutfağına şu sözlerle dikkat çekti:

“Doğru kişilerden oluşan bir ekibin taşıyıcılığı tartışılmaz. Özellikle televizyon izleyici sayısının bu kadar düştüğü bir dönemde, geniş kitlelere ulaşabilmek başlı başına bir başarı. Bu dizi, ‘7’den 70’e’ sözünün hakkını verdi.”

İŞİN SIRRI SAMİMİYET!

Cihan Albora karakteriyle ekranlara yeni bir erkek karakter formu kazandırdı Ozan Akbaba. Güçlü ama kırılgan, mesafeli ama duyarlı, suskun ama çok şey anlatan… Karakter seçiminde projeye ve bütünlüğe baktığını belirten başarılı oyuncu, “Bir rolü kabul etmem için önce projenin ruhunun bana geçmesi gerekir. Özgünlük, ele alınış biçimi ve yaratılan dünyaya inancım varsa, o karakterin yolculuğuna çıkmak isterim. Samimiyet zaten bu noktada başlıyor” ifadesini kullandı.

“OYUNCULUK ESASLI BİR MESLEK”

Ozan Akbaba, Esquire Türkiye’ye verdiği röportajda oyunculuğa bakışını ise şu sözlerle özetledi:

“Oyunculuk sahici, esaslı bir meslek. Heyecan duymadığın an sıradanlaşırsın. Saygı duymadığında samimiyet kaybolur. Herkesin yapabileceğini sandığı ama göründüğünden çok daha meşakkatli bir alan. Belki de tam olarak meslek bile denemez; oyunculuk tekrara düşmemeyi gerektiren bir yaşam biçimi.”