Yüzünüzdeki lekeler lupus belirtisi olabilir! Pek çok organı etkileyebiliyor

Yüzünüzdeki lekeler lupus belirtisi olabilir! Pek çok organı etkileyebiliyor

Belirtiler cilt döküntüsü ile sınırlı kalmayabilir

Lupus hastalığı yüzde beliren kelebek şeklindeki döküntüyle tanınsa da, semptomlar bununla sınırlı kalmaz. Uzun süren yorgunluk, nedeni açıklanamayan ateş, eklem ağrısı, ağız içinde yaralar ve güneşe karşı aşırı hassasiyet sık görülen belirtiler arasında. Bazı hastalarda saç dökülmesi ve böbrek fonksiyonlarında bozulma da ortaya çıkabilir. Uzm. Dr. Füsun Topçugil, “Hastalarımız çoğu zaman uzun süren halsizlik ya da eklem şişliği nedeniyle polikliniğimize başvuruyor. Lupus sinsi ilerleyebileceği için bu bulgulara dikkat etmek önemli” diye ekliyor. Lupus teşhisinde kan testlerine yapılabilir. Özellikle ANA testi ve anti-dsDNA testi gibi otoantikor testlerinin pozitif çıkması hastalarda “pozitif lupus” ifadesinin kullanılmasına neden oluyor. Pozitif antikor testleri tek başına kesin tanı koyduramayabilir. Klinik bulgular ve diğer tetkiklerle bir arada değerlendirilmelidir. Tanı aşamasında idrar tahlili ve gerekirse biyopsi de yapılabiliyor. Ciltte döküntü ya da eklem hassasiyeti doktor muayenesinde önemli ipuçları sağlıyor.

Tedavi ile iyileşir mi?

Lupus modern ilaç seçenekleri ve düzenli takip sayesinde uzun süreli kontrol altında tutulabilir. Kortikosteroid ilaçlar, bağışıklık sistemini baskılayan tedaviler ve antimalaryal ilaçlar sıklıkla kullanılıyor. Dr. Topçugil, “Lupus tedavisinde amaç, hastalığın şiddetini azaltmak ve organ hasarını önlemek. Bu sayede pek çok hasta yıllarca aktif bir yaşam sürdürebiliyor” diyor. Hastalığın hamileliği de etkileyebileceğini hatırlatan Uzm. Dr. Füsun Topçugil, “Aktif dönemde gebelik planlayan kadınlar mutlaka doktor takibinde olmalı. Kontrol altında planlanan gebelikler çok daha güvenli ilerliyor” diye vurguluyor.

Günlük hayatta hastalığını yönetmek mümkün

Lupus hastalarının yaşam tarzı değişiklikleri konusunda bilinçli olması gerekiyor. Günlük hayatta stresin azaltılması da hastalığın ataklarının azaltılmasında etkilidir. Güneşe uzun süre maruz kalmak cilt döküntülerini tetikleyebilir. Bu nedenle yüksek koruma faktörlü güneş kremleri kullanılması önerilir. Aynı zamanda sigara içmek hastalığın seyrini olumsuz etkileyebileceği için bırakılması tavsiye ediliyor. Beslenmede omega-3 ve antioksidan açısından zengin gıdalara yer verilmesi, düzenli uyku ve stres yönetimi de hastalığın kontrolünde destekleyici rol oynuyor.Uzm. Dr. Füsun Topçugil hastalarını uyarıyor, “Lupus tanısı alan hastalarımızın tedavi sürecini mutlaka kişiye özel planlıyor ve düzenli kontrollerle yakından takip ediyoruz. Şüphe duyduğunuz her durumda bir uzmana danışmayı ihmal etmeyin.”

Sağlık Bakanlığı: 3,7 milyon kişi ‘normal’ kilo aralığının üzerinde

Sağlık Bakanlığı: 3,7 milyon kişi ‘normal’ kilo aralığının üzerinde

Sağlık Bakanlığı, ‘İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa’ kampanyasının 7’nci haftası sonunda 6,5 milyon kişinin boy ve kilo ölçümlerinin gerçekleştirildiğini, 3 milyon 792 bin 730 kişinin vücut kitle indeksi ‘normal’ kilo aralığının üzerinde çıktığını açıkladı

Akdeniz Üniversitesi organ nakillerinde kullanılan ilaç ve malzemelerin üretimi için çalışacak

Akdeniz Üniversitesi organ nakillerinde kullanılan ilaç ve malzemelerin üretimi için çalışacak

Dünyada nakil çeşitliliğiyle öne çıkan Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezi, organ nakillerinde kullanılan ilaç ve malzemelerin üretimi için çalışmalara ağırlık verdi

Baş ağrınızın sebebi klima olabilir! Bir tedavisi yok ama korunmak mümkün

Baş ağrınızın sebebi klima olabilir! Bir tedavisi yok ama korunmak mümkün

Yaz aylarında serinlemek için kullanılan klimaların, yanlış kullanıldığında sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Şafak Sahir Karamehmetoğlu, yaz aylarında sıklıkla görülen klima çarpması sorununa değinerek, korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Uzun süre maruziyet fotoyaşlanmayı tetikliyor

Uzun süre maruziyet fotoyaşlanmayı tetikliyor

Yaz aylarında güneşe uzun süreli maruz kalmanın fotoyaşlanma sürecini hızlandırdığını belirten uzmanlar, yaşlanma etkilerinden korunmak için güneş koruyucu kullanılması, özellikle açık tenli bireylerin daha dikkatli olması gerektiği konusunda uyardı

Kusma ve ishalle ilerliyor! Çocuklarda mide-bağırsak enfeksiyonlarına dikkat!

Kusma ve ishalle ilerliyor! Çocuklarda mide-bağırsak enfeksiyonlarına dikkat!

Yaz mevsiminde çocuklarda mide ve bağırsak enfeksiyonunda artış yaşandığını belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin, “Kusma 1-3 günü, ishal 5-7 günü geçerse, çok yüksek ateş, aşırı halsizlik, kanlı ishal, hiçbir şey yiyip içememe söz konusu olursa bir sağlık merkezine gidilmelidir. Çocukta yüzde 5’ten fazla kilo kaybında mutlaka serum verilmesi gerekir” dedi

Gençlerin dilinden anlamayanlara 20 Z kuşağı jargonu

Gençlerin dilinden anlamayanlara 20 Z kuşağı jargonu

Z kuşağının kullandığı jargonlarla ilgili bilgi veren Klinik Psikolog F. Arzu Beyribey, ebeveynler ile yeni neslin gençlerine önerilerde bulundu

Burun akıntısını hafife almayın! Polen alerjisi yaz boyunca sürüyor

Burun akıntısını hafife almayın! Polen alerjisi yaz boyunca sürüyor

Yaz mevsiminde havaların ısınmasıyla birlikte çocuklar açık havada daha fazla zaman geçirirken, yoğun yayılım gösteren polenler alerjik sorunlara neden olabiliyor. Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gülfer Mehtap Yazıcıoğlu, çocuklarda polen alerjisine karşı 7 önemli öneride bulundu.

Yaşam kalitesini düşürüyor! Sabah dümdüz, akşam şiş bir karna karşı 7 çözüm

Yaşam kalitesini düşürüyor! Sabah dümdüz, akşam şiş bir karna karşı 7 çözüm

Hazımsızlık ve şişkinliğe karşı ilk etapta doğal çözümler ve yaşam tarzı değişiklikleri uygulanabilir. Geçmeyen şikayetlerde ise bir sağlık merkezine başvurulması gerektiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, “Şişkinliğin nedenini belirlemek için bir sağlık profesyoneli ile görüşmek önemli. Hastanın tıbbi geçmişini değerlendirme, fiziki muayene, laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemleriyle karın şişkinliğinin nedeni belirlenmeli. Sindirim sistemindeki ciddi bir soruna da işaret edebileceği için ihmal edilmemesi gereken karın şişkinliğinin başlıca nedenlerini; gaz birikimi, kabızlık, vücudun sıvı tutması, alerjiler, stres, liften zengin beslenme, yavaş sindirim ve IBS yani huzursuz bağırsak sendromu gibi rahatsızlıklar olarak sıralayabiliriz” dedi.

Sıcak su torbası şikayetleri azaltabilir

Karın şişkinliğine yönelik tedavi planının, tanıya bağlı olarak belirlendiğinden bahseden Eren, “Tetkikler sonucu bir sindirim sistemi hastalığı gündeme gelirse doktor özel bir diyet, ilaçlar veya diğer tedavileri önerebilir. Ancak yeni başlayan ve hafif seyreden bir şişkinlikte basit adımlarla rahatlama sağlanabilir. Sindirim sistemini olumlu yönde etkileyeceği için yeterli miktarda su içmek ve kasları rahatlatacağı için sıcak su torbası kullanmak sağlık sorunu bulunmayan ve sürekli şişkinlik problemi yaşamayan kişiler için basit ama etkili yöntemlerdir” dedi.

Stres sindirim sistemine iyi gelmiyor

Besinler bağırsakta sindirilirken ortaya vücuttan atılması gereken bir gaz çıktığını dile getiren Eren, “Doğal olarak sindirimi zor besinlerde oluşan gaz miktarı da artıyor. Bu fazla gazın tamamı dışarı çıkarılamadığı için şişkinlik meydana gelebiliyor. İrritabl bağırsak sendromu, laktoz intoleransı veya çölyak gibi sindirim sistemi sorunları ise besinlerin sindiriminin normal işleyişine zarar vererek aynı şikâyete sebep olabilir. Bağırsak hareketlerinin yavaşlaması ve dışkının normalden daha uzun süre bağırsaklarda kalması anlamına gelen kabızlık da şişkinlik oluşumuna zemin hazırlayabilir. Lifli yiyecekler sindirim sürecini hızlandırır fakat aynı zamanda bağırsaklarda daha fazla gaz oluşumuna yol açar. Bir başka etken olan vücutta anormal sıvı birikimi ise genellikle hormonal değişiklikler veya bazı sağlık sorunları nedeniyle ortaya çıkar. Bazı yiyecek veya içecek alerjileri kaynaklı da karın şişkinliği yaşanabilir. Son olarak stres ve anksiyete, ikinci beyin olarak bilinen bağırsaklarla yakından ilişkilidir, sindirim sistemini yavaşlatarak gaz birikimine neden olabilir” dedi.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, karın şişliğine iyi gelebilecek yöntemleri sıraladı:

1. Sindirimi zor karbonhidratlar olan FODMAP’lere karşı, düşük FODMAP diyeti benimsenmeli. Çiğ soğan, çiğ sarımsak, baklagiller, buğday, süt ve süt ürünleri, elma ve armut gibi gaz yapıcı gıdalardan kaçınılmalı bunların yerine kinoa, patates, pirinç, havuç, çilek, yulaf, salatalık, olsun muz gibi besinlerin tüketimine ağırlık verilmeli.

2. Yoğurt, kefir ve ev yapımı turşu gibi probiyotik içeren gıdalar sindirim sistemindeki sağlıklı bakterileri artırarak sindirim sürecini destekler. Fakat probiyotiklerin yanlış ve fazla dozda tüketilmesi tam tersi şekilde şişkinliği artırabileceği için doktor kontrolünde kullanılmalı.

3. Hızlı yemek yerken yutulan hava, şişkinliğe neden olacağı için besinlerin yavaş ve iyi bir şekilde çiğnenmesine dikkat edilmeli.

4. Sindirim sistemini rahatlatmak için büyük porsiyonlardan kaçınılmalı, daha sık ancak küçük öğünler tüketilmeli.

5. Fazla gazın vücuttan atılmasına yardımcı olmak ve sindirim sistemini düzene sokmak için hafif tempolu yürüyüş, yoga veya yüzme gibi aktivitelerle düzenli egzersiz hayatın bir parçası haline getirilmeli.

6. Sindirim sistemini büyük ölçüde etkileyen stres kontrol altına alınmalı. Meditasyon, nefes egzersizleri ya da profesyonel terapi gibi yöntemlerle stres yönetimi öğrenilmeli.

7. Rezene, nane, zencefil ve papatya gibi sindirime iyi geldiği bilinen bitki çayları tüketilmeli.

Akdeniz diyeti projesinin sonuçları Hacettepe Üniversitesinde açıklandı

Akdeniz diyeti projesinin sonuçları Hacettepe Üniversitesinde açıklandı

Üniversitelerde Akdeniz diyetinin uygulanabilirliğini artırmayı hedefleyen uluslararası araştırma projesi “MedDietMenus4Campus Workshop” kapsamında yürütülen çalışmanın sonuçları açıklandı