Pekmezden 100 kat etkili besin! Kahvaltıda 1 kaşık tüketin, demir depolarını fullüyor

Pekmezden 100 kat etkili besin! Kahvaltıda 1 kaşık tüketin, demir depolarını fullüyor

Kahvaltı, günün en önemli öğünü olarak kabul edilir ve bu öğünde tüketilen besinlerin sağlığımız üzerindeki etkisi tartışılmaz. Yıllardır demir eksikliği ve kansızlık denince akla ilk gelen besin pekmez olsa da, son yıllarda sofraların yeni yıldızı başka bir besin. Üstelik sadece demir değil, enerji, kalsiyum ve protein deposu olmasıyla da kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olmaya aday. İşte detaylar.

‘İdeal Kilonu Öğren Sağlıklı Yaşa’ kampanyası yaklaşık 7.7 milyon kişiye ulaştı

‘İdeal Kilonu Öğren Sağlıklı Yaşa’ kampanyası yaklaşık 7.7 milyon kişiye ulaştı

Sağlık Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ‘İdeal Kilonu Öğren Sağlıklı Yaşa’ kampanyasıyla, 8 haftada toplam 7 milyon 673 bin 623 kişinin boy ve kilo ölçümü yapıldı

Balıklama atlayanlara kritik uyarı!

Balıklama atlayanlara kritik uyarı!

Yazın serinlemek için suya girmek keyifli olsa da büyük riskler taşıyor. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Ağırman, özellikle sığ sulara balıklama atlamanın omurga kırıkları ve felçle sonuçlanabileceğini belirterek, bu tür ciddi yaralanmaların yaz aylarında belirgin şekilde arttığını söyledi

Gaziantep’te dar gelirli ailelere ücretsiz tüp bebek desteği

Gaziantep’te dar gelirli ailelere ücretsiz tüp bebek desteği

Büyükşehir Belediyesi Sağlık Hizmetleri Şube Müdürü İsmail Özer, “Her aile bebek sahibi olmak ister. Biz de bu özlemi gidermek için elimizden gelen desteği veriyoruz” dedi

“Kene riski şehirlerden çok kırsalda yüksek” uyarısı!

“Kene riski şehirlerden çok kırsalda yüksek” uyarısı!

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Orkun, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsünün ana vektörü Hyalomma marginatum veya sekonder vektörler metropoliten bölgelerde, büyükşehirlerin park ve bahçelerinde bulunmaz” dedi

‘Mumyanın laneti’ kanseri durdurabilir mi? Ölümcül mantar, hücreleri hedef aldı

‘Mumyanın laneti’ kanseri durdurabilir mi? Ölümcül mantar, hücreleri hedef aldı

Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr –Mısır’da geçen bir mumya filmi izlediyseniz, ‘mumyanın laneti’ kavramına aşinasınızdır. Özellikle firavun mezarlarının açılmasıyla birlikte ortaya çıktığına inanılan bu gizemli lanet, hastalık, felaket ve ani ölümlerle ilişkilendirilir. Bu efsane, 1922 yılında İngiliz arkeolog Howard Carter’ın Kahire’de Kral Tutankhamun’un mezarını keşfetmesiyle dünya çapında ün kazandı. Mezarı açan ekibin bazı üyelerinin kısa süre içinde hastalanması ya da hayatını kaybetmesi, “firavunun laneti” söylentilerini daha da körükledi. Ancak bilim insanları bu olayların doğaüstü değil, biyolojik sebeplere dayandığını savundu.

Mezarların içinde yüzyıllardır izole halde kalan bazı mantar türlerinin tehlikeli toksinler salgıladığı biliniyor. Bunlardan biri olan ‘aspergillus flavus’, solunduğunda ciddi solunum problemlerine, hatta ölüme yol açabiliyor. Ancak şimdi işler tersine döndü. Son bilimsel çalışmalar, bu ölümcül mantarın aynı zamanda kanserle savaşta güçlü bir müttefik olabileceğini ortaya koydu. Laboratuvar ortamında incelenen aspergillus flavus’un, başta lösemi olmak üzere bazı kanser hücrelerinin büyümesini durdurduğu gözlemlendi. Peki, yüzyıllardır korkuyla anılan bir ‘lanet’, şimdi tıbbın hizmetine mi giriyor? Aspergillus flavus kanseri tedavi edebilir mi?

Tutankhamun’un mezarı, Howard Carter tarafından 16 Şubat 1924’te keşfedildi.

KONTROLSÜZ HÜCRE BÜYÜMESİ DURDU

Yakın zamanda Pensilvanya Üniversitesi önderliğindeki bilim insanları tarafından yapılan ve Nature Chemical Biology adlı akademik dergide yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, aspergillus flavus mantarının lösemi gibi kanserleri durdurmada etkili olabileceği açıklandı. Araştırma ekibi, mantardan elde edilen yeni bir molekül sınıfı olan asperigimisinleri izole edip saflaştırdı ve bunları meme, karaciğer ve akciğer hücrelerinde yaygın görülen kanser türleri üzerinde test etti. Deneyde kullanılan 4 asperigimisin molekülünden ikisi, herhangi bir modifikasyona tabi tutulmadan bile lösemi hücreleri üzerinde ‘güçlü’ etki gösterdi.

Ardından devam edilen çalışmalarda araştırmacılar mantarın hücresel mekanizması içinde oluşturulan ve modifiye edilen bu moleküllerin, hücre bölünmesinin bazı mekanizmalarını engelleyerek kansere neden olan kontrolsüz hücre büyümesini durdurduğu görüldü.

ALINTI Rice Üniversitesi, Pittsburgh Üniversitesi, Teksas Üniversitesi, Washington St. Louis Üniversitesi, Baylor Tıp Fakültesi ve Porto Üniversitesi’nden araştırmacıların da dahil olduğu Pensilvanya Üniversitesi ekibi, aspergillus flavus mantarını odak alan araştırmalarının benzersiz olduğunu, zira mantarlardan ziyade bakterilerde daha yaygın incelenen bir peptid sınıfına odaklandığını belirtti.

‘MANTARLAR BİZE PENİSİLİNİ VERDİ’

Pensilvanya Üniversitesi’nde kimya ve biyomoleküler mühendislik ve biyomühendislik alanında görev yapan Doç. Sherry Gao yaptığı açıklamada, “Mantarlar bize penisilini verdi diyerek elde ettikleri sonucun doğal ürünlerden elde edilen daha birçok ilacın keşfedilmeyi beklediğini gösterdiğini söyledi.

Genellikle toprakta yaygın bulunan aspergillus flavus’un özellikle bağışıklık sistemi zayıf kişilerde akciğer enfeksiyonlarına yol açabildiği ve çeşitli tarım ürünlerini enfekte edebildiği biliniyor. Biz de yıllardır ‘mumyanın laneti’ olarak bildiğimiz bu mantarı ve kansere dair umut veren bu araştırmayı Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Doktor Tayfun Hancılar’a sorduk.

LANETİN ARDINDAKİ BİLİMSEL GERÇEK

Açıklamalarınaaspergillus flavus mantarını tanıtarak başlayan Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Doktor Tayfun Hancılar,Aspergillus flavus mantarının büyüme özelliği nemli kapalı ve karanlık alanlarda olmasıdır. Mumyaların bulunduğu mezarların içi kapalı ve nemli olması nedeniyle mantar üremesi için ideal bir ortamdır. Mumyalamada kullanılan maddelerin çürüme süreci bu mantarların beslenmesi için uygun zemin oluşturur. Meşhur piramitleri açan kişilerin lanetlere uğraması bu mantarın solunmasıyla ilgilidir aslında dedi.

Toprakta yaygın bulunan aspergillus flavus’un, özellikle bağışıklık sistemi zayıf kişilerde akciğer enfeksiyonlarına yol açabileceği ve çeşitli tarım ürünlerini enfekte edebileceği biliniyor. Tarım ve tıpta en sık izole edilen küf türlerinden biri olduğu bilinen bu mantar nasıl oluyor da hem insan sağlığını tehdit ediyor hem de insan hayatını kurtarabiliyor? Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Doktor Tayfun Hancılar bu konuya şöyle açıklık getirdi:

ALINTI – “İnsanda toksik özellik gösteren maddelerin laboratuvar deneylerinde faydalı olduğunu görüyoruz. Mesela ‘paklitaksel’ adını verdğimiz porsuk ağacının kabuğundan elde edilen bir madde var. Kişi bu kabuğu tek başına alıp tüketmeye kalkarsa ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşabilir. Ancak kanser araştırmalarında paklitakselin etken maddelerinin izole edilerek üretildğini görebiliyoruz. Tıpkı paklitaksel örneğinde gördüğümüz gibi aspergillus flavus normal kişilerde akciğer enfeksiyonlarına yol açabilir ancak bunlar laboratuvarda izole edilen deneylerde faydalı olabilir.”

Aspergillus flavus örneği

‘DAHA FAZLA ÇALIŞMAYA İHTİYAÇ VAR’

Kanserle ilgili çalışmalarda en sık rastlanılan yanılgıların, bazı kültürlerin laboratuvar ortamındaki hücre deneylerinde iyi sonuç vermesi olduğunu söyleyen Dr. Hancılar, “Bu tarz haberlerde bir virüs ya da mantar sadece laboratuvardaki kanserli hücrede etki gösterdiyse bunu ümit olarak yorumlamamalıyız. Aspergillus flavustan elde edilen bulguların laboratuvar ortamında lösemi gibi birçok kanser hücresinde sonuç verebilir ancak hayvan ve insan deneylerinde bu tahmin edildiği gibi bir sonuç vermeyebilir” dedi.

Herkesin kanserin basit yöntemlerle yok edilebileceğini düşündüğünü ileten Dr. Hancılar,Ancak kanser çok komplike bir hastalıktır. Kanseri basit bir ilaçla yok etmek kolay olmayabilir. Aspergillus flavus’tan umuyoruz ki etkin bir ilaç maddesi oluşturulabilir ancak bunu şu an için yorumlamak doğru değil. Kanserle ilgili ümit veren her bulgunun mutlaka araştırılması, en akıllıca olanı olur” diyerek sözlerini noktaladı.

Sosyal medyadaki egzersiz videoları omurgayı tehdit ediyor

Sosyal medyadaki egzersiz videoları omurgayı tehdit ediyor

Sosyal medyadaki egzersiz videoları omurgayı tehdit ediyor
Sosyal medyada hızla yayılan egzersiz videolarına bilinçsiz şekilde uyulması omurga sağlığı açısından riskleri beraberinde getiriyor. Özellikle kontrolsüz yapılan ağırlık antrenmanları, omurga sağlığını…Devamı için tıklayınız

Şekersiz yaşam bedeni iyileştiriyor

Şekersiz yaşam bedeni iyileştiriyor

Şekersiz yaşam bedeni iyileştiriyor
Gevrekler, ketçap, salata sosu hatta ekmek gibi neredeyse her şeyde şeker var. İlave şekerin uzun vadeli tüketimi tip 2 diyabet, kalp hastalıkları ve ciltte erken yaşlanma gibi pek çok sağlık sorununa…Devamı için tıklayınız

Genetiğin şifreleri çözülüyor

Genetiğin şifreleri çözülüyor

Genetiğin şifreleri çözülüyor
Bilim insanları yenidoğan bebeklerin gen haritasını birkaç hafta içinde çıkarabiliyor. Şimdiye kadar 100 bin bebeğin genetik kodları çıkarıldı. Gen tasarımını savunan ülkeler bile var. Bu gelişmeler, doğacak…Devamı için tıklayınız

Aşırı sıcaklara karşı sıcak çarpması uyarısı!

Aşırı sıcaklara karşı sıcak çarpması uyarısı!

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin, “Küresel ısınma sebebiyle sıcak çarpması kaynaklı acile başvuran hasta sayısı en az iki katına çıktı. Bebekler, çocuklar ve yaşlılar risk grubunda yer alıyor” dedi