Doğurganlık oranının düşmesi küresel krize dönüşüyor
Dünya nüfusu artmayı sürdürürken, küresel doğurganlık oranının 2,3’ün altına düşmesi “gerçek doğurganlık krizi”ne işaret ediyor
Dünya nüfusu artmayı sürdürürken, küresel doğurganlık oranının 2,3’ün altına düşmesi “gerçek doğurganlık krizi”ne işaret ediyor
Hatay’da doğum esnasında fenalaşan 25 yaşındaki Şerife Çizmeli hayatını kaybederken evladı yaşama tutundu. Çizmeli, kılınan cenaze namazıyla son yolculuğuna uğurlandı
Hatalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin verilerine göre, pandeminin başlamasından 5 yıl sonra ABD’de her hafta 300’den fazla kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybediyor
Babasıyla sağlıklı bir bağ kuran çocukların, özgüveni yüksek, duygularını yönetebilen ve sosyal ilişkilerde başarılı bireyler olarak geliştiklerini vurgulayan Çocuk-Ergen Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, baba figürünün çocuğun hayatındaki yeri ve önemi hakkında bilgi verdi.
DEHB tanısı için birden fazla alanda soruna sebep olması gerekir!
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nda (DEHB)temel belirtilerin dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Murat Yusuf Hüseyin, “Dikkat eksikliği genellikle sürekli dikkatin çelinmesi, odaklanamama şikayetleri olarak kendini gösterir. Unutkanlık, kronik geç kalma, görevleri planlama, başlatma ve tamamlamada zorluk, konuşmaları takip edememe, okuduklarını takip etme zorluğu ve dış uyaranlar tarafından kolayca dikkatin dağılması şeklindedir” dedi. Hiperaktivite ve dürtüselliğin, hareketsiz oturma veya gevşeme zorluğu, sürekli bir huzursuzluk hissi, genellikle sabırsız hissetmek, sürekli bir şeyler yapmaya ihtiyaç duymak, can sıkıntısına veya hayal kırıklığına tahammülsüzlük, aşırı konuşkanlık veya çok gürültülü olma, insanların sözünü kesme, sinirli veya kızgın hissetmeden sırasını beklemekte zorlanma şeklindeki belirtilerle ortaya çıktığına işaret eden Hüseyin, “Belirtiler 12 yaşından önce başlamalı, altı aydan daha uzun süreli olmalıdır. Ayrıca belirtiler kişinin hayatında iki veya daha fazla alanda soruna sebep olmalıdır” şeklinde konuştu.
Belirtiler erişkinliğe geçişte azalma eğilimi gösteriyor!
DEHB tanısında altın standardın klinik görüşme ve muayene olduğunu vurgulayanDr. Öğr. Üyesi Murat Yusuf Hüseyin, “Klinik görüşmede kişiden, kişinin ailesi ve öğretmeninden bilgi toplanır. Bilişsel değerlendirmenin yapılabilmesi ve belirti şiddetinin daha iyi anlaşılabilmesi için nöropsikolojik testler, öz bildirim ölçekleri günlük pratikte yaygın olarak kullanılır. Ölçekler ve testler tanıya yardımcıdır” dedi. Hiperaktivite ve dürtüselliğin temel belirtilerinin çocukluk döneminden erişkinliğe geçerken azalma eğilimindeyken, dikkat eksikliği belirtilerinin devam ettiğinin görüldüğünü kaydeden Hüseyin, “Yaşam koşulları erişkinlikte daha karmaşık hale geldiğinden, dikkat eksikliği alanındaki sorunların, DEHB’i olan çoğu erişkin için hiperaktivite veya dürtüsellikten daha fazla işlevsel bozulmaya neden olduğu belirtilmiştir. Erişkinlerde hiperaktivite ve dürtüselliğin tipik olarak kıpırdanma ve iç sıkıntısı olarak kendini gösterdiği belirtilmiştir” açıklamasını yaptı.
DEHB teşhisinde psikiyatrik eş tanılar sorgulanmalı…
DEHB’in diğer psikiyatrik durumlar ile karışmaması için ayrıntılı anamnez alınması gerektiğini dile getirenDr. Öğr. Üyesi Murat Yusuf Hüseyin, “DEHB ayırıcı tanısı yapılırken belirtilerin depresyon, anksiyete bozuklukları, bipolar bozukluk, yaygın gelişimsel bozukluk, alkol ve madde kötüye kullanımı, sınır kişilik bozukluğu ve mental retardasyon ile ilişkili olmadığına emin olmak gerekir” dedi. En karışık durumların ise DEHB’in diğer bozukluklar ile bir arada bulunduğu durumlar olduğuna dikkat çeken Hüseyin, sözlerini şöyle tamamladı: “Yapılan araştırmalar gösteriyor ki DEHB’de psikiyatrik eş tanı neredeyse kuraldır. Muayenede olası eş tanıların sorgulanması genellikle yeterlidir. İnceleme sırasında ayırıcı tanılar ve eş tanılar için aile ile görüşme, nöropsikolojik testler, öz bildirim ölçekleri klinisyene yardımcı olabilmektedir. Ayrıca, DEHB’de sık görülen dalıp gitme şikayeti bazen epileptik nöbetlerle karışabilir. Bu noktada epilepsiyi dışlamak için ayrıntılı anamnez ve ihtiyaç halinde görüntüleme yöntemlerine başvurmak gerekir.”
Fitness çılgınlıklarının sosyal medyayı çepeçevre sardığı bu günlerde son zamanların en popüler konusu ‘Japon yürüyüşü’ oldu. Kolay, hızlı ve kan basıncını düşürmeyi vaat eden bu yöntem düzenli bir şekilde uygulanırsa hızlı sonuç veriyor. Peki nedir bu Japon yürüyüşü?
Asya kökenli bir baharat olan kakule, yemeklere tat verirken sağlığa olan faydalarıyla da adından söz ettiriyor. Medical News Today sitesi, bilimsel verilere dayanarak kakulenin faydalarına yer verdi….Devamı için tıklayınız