Hayatımızda bazı aksilikler üst üste geldiğinde, çoğumuzun dilinden şu sihirli cümle dökülür: “Herhalde dolunay var.” Dolunayın insan davranışları üzerindeki etkisi bilimsel olarak tam anlamıyla kanıtlanmamış olsa da, bu inanç yüzyıllardır varlığını sürdürüyor. Peki, dolunay gerçekten bizi yönetebiliyor mu?
Antik Yunan filozofu Aristoteles ve Romalı tarihçi Yaşlı Plinius, dolunayın insanlarda delilik hali yarattığını öne süren ilk isimler arasında yer alıyor. Hatta lunatic (çılgın) kelimesi, Latince’deki lunaticus yani aya dair veya ay tarafından etkilenmiş kelimesinden türemiştir.
Ancak yüzyıllardır dolunayla ilişkilendirilen bu tür davranışlar, bilimsel araştırmalarda yalnızca bir tesadüf olarak karşımıza çıkıyor. Peki, yeterli veri olmadığı halde neden hâlâ bu düşünceye sıkı sıkıya bağlı kalıyoruz?Bu inancın kökeni, atalarımızın ayla kurduğu güçlü bağlara dayanıyor olabilir. Antik dönemlerden günümüze uzanan çeşitli dini ve spiritüel ritüellerde ay önemli bir yere sahip.
Aristoteles ve Plinius’un savunduğu eski bir hipoteze göre, beynin nemli yapısı nedeniyle, tıpkı denizlerde olduğu gibi ayın çekim gücünden etkilenebileceği düşünülüyordu. Bu etkinin delilik, sara nöbetleri ve zihinsel dengesizlik gibi durumlara neden olabileceği öne sürülmüştü.Söz konusu fikir, modern çağda da bazı araştırmacılar tarafından incelendi. Psikiyatrist Dr. Arnold Lieber, The Lunar Effect adlı kitabında, insan vücudunun yaklaşık yüzde 70’inin sudan oluştuğunu belirterek, dolunayın insan davranışlarını denizlerdeki gelgitlere benzer şekilde etkileyebileceğini iddia etti. Lieber, dolunay dönemlerinde cinayet, intihar, saldırganlık ve trafik kazalarında artış olduğunu ileri sürdü.Ancak bu teori kısa sürede bilim insanları tarafından çürütüldü. Dünya’nın yerçekiminin Ay’dan 5 bin kat daha güçlü olduğu, Ay’ın insan üzerindeki fiziksel etkisinin bir pire ağırlığını geçemeyeceği belirtildi. Ayın okyanuslar gibi geniş su kütlelerinde gelgit yaratabilmesi, vücudumuzdaki sıvılarda benzer bir etki yaratacağı anlamına gelmiyor.
1985 yılında yapılan bir meta-analiz, dolunayla kriz çağrıları, intihar, suç oranları ve psikiyatrik vakalar arasında hiçbir bağlantı bulamadı. Daha yakın tarihli araştırmalar da benzer sonuçlar verdi: dolunayın hastane başvuruları, psikiyatrik yatışlar veya saldırgan davranışlar üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmadı. Hatta Finlandiya’da yapılan bir çalışmada, dolunay dönemlerinde cinayet oranlarının daha düşük olduğu saptandı.Peki, bilim bu kadar net konuşuyorken neden hâlâ bu inanca tutunuyoruz? Discover dergisinde yer alan bir makale, dolunayın parlaklığının atalarımızın uyku düzenini bozduğunu ve bunun da ruh hallerini olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor. Günümüzde yapılan bazı çalışmalar, uyku kalitesinin dolunay dönemlerinde düştüğünü gösteriyor.Bununla birlikte, psikologlar bu inancın illüzyonel korelasyon ve onaylama yanlılığı gibi bilişsel çarpıtmalarla açıklanabileceğini söylüyor. Yani insanlar, dolunayda yaşanan sıra dışı olayları bilinçli olarak dolunayla ilişkilendiriyor.
Psikoterapist Amy Morin’e göre, dolunayın bir şeyleri değiştireceğine dair inanç, insanları gerçekten farklı davranmaya itebiliyor. Bu durum, bir tür kendini gerçekleştiren kehanete dönüşüyor.
Ancak ayla kurulan bu bağ sadece batıl inançlarla sınırlı değil. Dünyanın pek çok yerindeki yerli kültürlerde, ay kutsal kabul ediliyor. Örneğin, bazı Kızılderili toplulukları Büyükanne Ay’ın, suları ve mevsimleri düzenlediğine inanıyor.Ay, aynı zamanda astrolojide de önemli bir rol oynuyor. Doğum haritalarında yer alan Ay burcu, kişinin duygusal yönlerini ve iç dünyasını yansıtıyor. Ay döngüsüyle uyum içinde yaşamanın, farkındalığı artırdığı ve ruhsal gelişimi desteklediği düşünülüyor.Bilim, ayın insan davranışları üzerinde doğrudan bir etkisi olmadığını kanıtlamış olsa da, bu kadim semboller, insanlar için hâlâ büyük anlamlar ifade ediyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 2025 dini günler takvimi yayımlandı. Müslümanlar dini günlerde ibadetlerine yoğunluk verdiği için dini günler yakından takip ediliyor. Bu yıl Regaib Kandili, Miraç Kandili, Berat Kandili ve Kadir Gecesi geride kaldı. Dini günler, hicri takvime göre hesaplandığından miladi takvimde her yıl farklı günlere denk geliyor. Peki Mevlid kandili 2025 ne zaman? Bugün…
Ardahan’da çöpte yiyecek ararken etrafını saran köpeklerle bir süre kavga eden ayı daha TOKİ konutlarının içindeki halı sahasına girdi. Konutlarda kısa süreli paniğe neden olan bozayı, bir vatandaşın cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
Hristiyanlık dinini Katolik mezhebinin yönetim merkezi olan Vatikan, bağımsız bir devlet olarak kabul edilir. İtalya tarihiyle benzer geçmişe sahip olan Vatikan’ın devlet başkanı Papa’dır. Ülkedeki yerleşik nüfus, bin civarında olurken hemen hemen her dönem turistik açıdan birçok ziyaretçi çeker. Hem yüz ölçümü hem de nüfus bakımından en küçük bağımsız ülkedir. Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis’in…
Yılan korkusunun yersiz olduğunu savunan hayvan davranışları uzmanı Marc Bekoff, bu fobinin altında evrimsel etkenler yattığını ileri sürdü. Yılanları gözlemlerken Stephen Hall’un Slither adlı kitabından faydalandığını ifade eden Bekoff, yılanların hem biyolojik hem de kültürel olarak epey ilginç varlıklar olduğunu söyledi. Sindirim sistemlerinden sosyal davranışlarına kadar birçok şaşırtıcı özellikleri bulunan yılanlar, yılda sadece bir kere…
Vücudunuzun sirkadiyen ritim adı verilen doğal bir saati vardır. Bu saat, ne zaman uykulu hissedeceğinizi ve ne zaman uyanacağınızı işaret eder. Güneş batarken ve hava kararırken beyniniz, uykuya hazırlanmanıza yardımcı olan bir hormon olan melatonin salgılar. Çok geç yatarsanız, vücudunuzun saatini karıştırabilir ve uykuya dalmayı veya uykuya dalmayı zorlaştırabilirsiniz. Uykunun sağlığımız için son derece önemli…