Madleen’den İran – israil Savaşına

Masmavi Akdeniz sularında insanlığın yüreğine ılık bir esinti gibi süzülen Madleen, adını Gazze’de geçimini sağlamak için balıkçılık yapan tek kadın balıkçı Polan Madlen isimli bir kadından alıyordu. İnsanlıktan nasibini almamış vahşi Siyonistlerin saldırısı altındaki Masum Filistinlilere insani yardım amacıyla 1 Haziran’da İtalya’nın Sicilya Adası’ndaki Katanya Limanı’ndan hareket eden gemi, insanlığımızdan utandığımız bir anda iyi yürekli insanların varlık göstermesiyle yüreğimize su serpti. Antik Roma putperestlerinin ve Yahudi fitnesinin kol gezdiği diyarda on iki güzel insanı taşıyordu Madleen İnsanlık Gemisi. Lal kesilmiş diller karşısında sözcüsü oldular insanlığın. Bu adımlardan sonra kara yoluyla insan akını başladı. Zamanın Firavun’u temiz yürekli insanlara sokak serserisi Baltacılarla saldırsa da kararlı direniş zafere götürecektir. En karamsar olduğumuz anda kara kıtanın nuru karadan yol almaya başladı zira. Avrupa aylardır ayakta, Asya zalim diktatörler tarafından cendereye sıkıştırılmışken Mağripli güzel insanlar insanlığın daha ölmediğini dünyaya duyurdular. Siyonist savunuculuğunu yapan, daha doğrusu israilin darbeyle göreve getirdiği Sisi ne kadar kasvet ve necaseti temsil ediyorsa Mağripli insanlar da o denli aydınlık ve izzeti temsil ediyorlar. Enkaz altındaki insanlara bırakın yardım etmeyi, yardıma giden insanları engellemek için her türlü zoru kullanan aşağılık yaratıklar yakın zamanda tarihin çöplüğünde yerlerini alacaklardır. Neden bu insanlar bir araya getirilmişti? Onları hareketlendiren neydi? Her biri başka bir milletten, her biri bir başka diyardan… Tek taraflı insanlık kıyımının gerçekleştirildiği noktaya götürdüklerine bakılırsa vahşi Siyonist’in dehşeti gözler önüne serilir. Tıbbi malzemeler, un, pirinç, bebek bezi, bebek maması, kadın hijyen ürünleri, su arıtma kitleri, koltuk değnekleri, çocuklar için protezler. Yardım gemisindeki ürün listesine bakınca bazı sözcükler defalarca beynimde yankılandı. Koltuk değnekleri, çocuk protezleri… Koltuk… protezler…. “Ne olursa olsun, insanlık kazanacak” parolasıyla yola çıkan bu geminin Yahudi eşkıyalar tarafından alıkonulması ile bu mücadelenin ne ilk halkası bitecek ne de son. Arkadan kara yoluyla yola çıkan kervan kutlu bir sabahın habercisi olacaktır. Yardım gemilerinden sonra iyilik neferleri Refah kapısına dayanmışken gözü dönmüş vahşi Siyon itinin İran’a saldırması gelecekte Orta Doğu halklarını bekleyen tehlikenin de göstergesidir. Bu savaşta İran’ı desteklemek sadece Müslüman olmamızla okunmamalı, dünya halklarının salahiyeti için bu aşağılık maymunların önünü kesmek için de olsa elzemdir. Füzelerle aydınlanmış bir Tel Aviv sabahında buluşmak dileğiyle…